Sözde geçim sıkıntısı var ama
Kemeri sıkan yok eskisi gibi.
Evlerde hiç iğne- iplik arama
Söküğü diken yok eskisi gibi.
Taze süt ve ayran içilmez oldu,
Yemyeşil çayırlar biçilmez oldu,
Tarlalar meradan seçilmez oldu
Kır- bayır eken yok eskisi gibi.
Şenliklerde, düğün- dernek olanda,
Bir iğnelik yer kalmazdı alanda,
Yaylanın düzünde garmon çalanda
Horona kalkan yok eskisi gibi.
Kimi senfoniden keyif almakta,
Kimşi arabeskle hayat bulmakta,
Nere gitsen caz müziği çalmakta
Türküler yakan yok eskisi gibi.
Budur günümüzde anlayış işte,
Din- iman aranmaz olsun beleş de,
Hep zenginlik, mevki istenir işte
Güzele bakan yok eskisi gibi.
Kimi Antalya’da tatil yapmakta,
Kimisi yazlıkta bir yer kapmakta,
Kiminin gurbette kalbi çarpmakta
Yaylaya çıkan yok eskisi gibi.
Kimse Ferhat olup dağ mı deliyor?
Ne yürekler ne de gözler doluyor,
Şimdi aşklar hep ömürsüz oluyor
Sevdalık çeken yok eskisi gibi.
Sevda diyarından, gönül yurdundan,
Aşka düşüp, ayrılığın derdinden,
Yanık Ozan, giden yârin ardından
Gözyaşı döken yok eskisi gibi.
Ankara- Mart
2014
Muhammet AVCI