Oysa bizim
paylaşacak ne çok şeyimiz vardı
diğer insanlar ile
siyah derili bir Afrikalı
ya da sarı ırktan bir delikanlıyla
sade insanlar mı
başka başka yaratılmışlar
bazen bir kuş ile bir kediyle
veya kanatları sarı bir kelebekle
kimi zaman sessizlik dolu bir ormanda
bir sincap ile ya da bir geyikle...
aynı türküleri söyler aynı ağıtları yakarız
elimizden uçup da ahrete göçenlere
aynı göğün altında dinleriz hasret türkülerini
o yanık yanık uzun havaları...
umutlarımız sevinçlerimiz
aynı sıralarda oturan
çocuklarımızın okul arkadaşlığı
bastığımız topraklar soluduğumuz hava
Çanakkale'de
uğruna şehit verdiğimiz evlatlarımızın acısı...
gökte aynı hilale bakarken
kimimiz Anadolu'dan kimimiz Akdeniz
kimimiz Ege'den
kimi karpuz, kimi fındık
kimi buğday yetişen o güzelim şehirlerden...
her şehre ayrı ayrı göz kırpardı hilal
her şehide örtü olurdu al bayrak
aynı suda yıkanıp
aynı çaylardan derelerden atlayarak
yine kenetleneceğiz bütün kem gözlere inat...
yine de bizim paylaşacak ne çok şeyimiz var
gözlerinde öpelim yine barışın
ve şunu unutma aziz vatan
düşmana asla bırakılmayacak
ne şimdi ne başka bir zaman tek bir karışın...