Hayata karşı sağlam durmaya gayret ediyordu.Ne olursa olsun inatlaşmaktan vazgeçmiyordu.Etrafındaki insanlar ona hayran hayran bakmaktan kendini
alamıyordu.Öyle güçlüydü ki gözlerinin içinden hiç silinmiyordu umut ışığı.Ama o, bunun farkında değildi.Ruhu zorlamıyordu mantığını.O ilkeli duruşa
sahip ruhu, mantıpının anlamasına yardım etmiyordu.Aklında hep karmaşıklar yaratıyordu.Boş ve anlamsız düşüncelerle zaman öldürüyordu.Yaptığının farkındaydı
belkide...Çünkü olgun bir duruşa sahip olduğunu biliyordu.Belkide inanmak istemiyordu.Şaşırıyordu:"Nasıl böyle olabilirim ki?"
Kendini bir şeylerden hep yoksun hissetmişti.Tam anlamıyla gayret etmediğini biliyordu.Boş durduğunu, kendisi için bir şey yapmadığını düşünüyordu.Şu an
aklıda, ruhuda karmakarışık...Etrafındakiler bağırıyordu yüzüne.Ama o bir türlü çözemiyordu.Ne kadar uğraşırsa uğraşsın daha kötü oluyordu;arapsaçına
dönüyordu.Bunalımda mıydı?Ne olduğunu, neler yaşadığını, ne yapmak istediğini bilemeyecek kadar kafası allak bullak olmuştu.Zor bir dönemden
geçiyordu.
Hayatın cilveleri...
Olgunluğun merdivenine bir kez çıktın mı inemezsin.Sadece olduğun yerde kalırsın.Böyle bir dönem onu nereye sürükler orasınıda kestiremiyordu.
Ama o kadar çok şey birikmişti ki hangi birinden başlayacaktı?
Aynaya bakmaya cesaret edemiyordu.Tam karşısında duruyordu.Cesaret edemiyordu göz göze gelmeye.Kendisinden bu denli korktuğunu yeni anlamıştı.Elini duvara
yasladı.Gözlri ayaklarına sabitlenmiş öylece duruyordu.Eli yumruk oluverdi ve birden darbeyi indirdi.Paramparça döküldü birer birer.Sabitlediği gözleri
şimdi farkketmişti olan biteni.Kırık parçalarda kendini görüyordu.Bir damla düştü aniden ve ardından birkaçı..."Neler oluyor bana?"Korkaklık sarmıştı
bedenini.
Buz kesmiş ellerine baktı.Kırmızı çizikler sarmıştı.Damlayan her yaş canını yakıyordu.Ruhu bedeninden, mantığı beynini terkketmişti.Ölü bir beden,
donuk gözlerle kırık parçalara bakıyordu.Birden mantığı ona tokat attı.Ruhu kendine getirdi bedeni...Yaşamını böyle mi devam ettirecekti?Aynaya baktı.Her
parçada kendini görüyordu.Gözlerinde umut ışığını gördü."Ben zorluklarla inatlaşmayı seven kızım.Ben güçlü ve dimdik durmalıyım."Mantığı bir şeyler
fısıldadı:"Sen yaşadıkça hayat devam ediyor.Yaşamayı beceremezsen hayat biter."
Bedeni gücüne güç katıyordu.Kara bulutlarla savaşmaya hazırdı.Çözemeyecek bir kara deliği yoktu ki.
Güne başlarken kendine söz veriyordu:"Bugün her şey daha açık olacak, her şey netleşecek."Ben kimim ya da kendime gelmem için neler yapmalıyım?"
sorularına cevaplar bulacağım" diyordu.Bulutları savurdu ve berraklaştı zihni.
"HER ŞEY BENİM İÇİN...HER ŞEY BU UMUTLA YEŞERECEK.vE BEN ASLA DÜŞMEYECEĞİM!"
Güne başladı.Güneş içini ısıtıyordu.Aldığı nefesi hissedebiliyordu.Bunun ne kadar güzel olduğunu...

Yazgülü Tunar
( İçimdeki Ben başlıklı yazı yazgulu-tuna tarafından 12.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu