Avustralya da yaşayan etnik grupların ortak özellikleri, genellikle dil problemleri veya başka nedenlerle, kendi vatandaşlarıyla çalışmak zorunda kalmalarıdır.
Bu zorunluluk kişilere neler kazandırır veya kaybettirir,anlayışa ve yaşayana göre değişir
Biz ancak kendi toplumumuz hakkında onlardan gelen görüşler üzerine bir yorum yapabiliriz.
Kendi vatandaşlarının yanında çalışan kişilerin yabancı dil öğrenmesi gecikir veya imkansızlaşır. Ayrıca devletten çalıştığı halde işsizlik parası alabilmek için, nakit ödenirler tabiki bu ücretler her zaman normalin altındadır. Kısaca alan memnun, satan memnun. Bu nedenle de her iki tarafta dürüst koşullarda çalışmadıkları için, iş verenin çalışanına, çalışanın da iş verenıne saygısı yoktur.Sonuçta her iki taraf ta devleti dolandırmaktadır.
Hatta anlatırken hiç utanmadan bana babalık etti, elimden tuttu ve bu ülkede ayakta durmamı sağladı diyebilirler.
Adından söz etmemi istemeyen, bir bayanın bana anlattıkları beni çoküzdü. Bu bayan yanında çalıştığı Türk işvereni tarafından tokatlanmıştı. Herkesin iş kanununa göre hakları vardır. Bir işçiden memnun değilseniz iş veren ve işçi hakları neyse onu uygularsınız. Yanınızda bır Türk işçisi çalıştırdırmanız ve onların size muhtaç olmaları , sizin onların sahibi olduğunuz anlamına gelmez. Güç olarak eşit olmadığınız bir bayanı dövmek ne kadar erkeğe yakışır bu konuda öfkeyle dengesiz bir söz etmek istemiyorum.
İnsanı bir araç olarak değil bir amaç olarak görüp tutarlı bir biçimde davranabiliyor ve çalışanın hakkını verebiliyorsanız sizler dürüst işverenlersiniz. Kulaklarım güzel bir sözle çınlıyor." ’Kendize yapılmasını istemediğiniz hiç bir şeyi başkasına yapmayın. "Sizinde annenız, bacınız ve belki de eşiniz var. Hiç kimse, hiç kimseye lutufta bulunmuyor. Ortak çıkarlarınız için birlikte çalışıyorsunuz. Bizim bayanlarımız sevdiklerini korumak amacıyla susuyor görünebilirler, bundan sakın güç almayın. Bu gün bana gelen bu bayanımız, yarın sizi saygınlığınız olan iş çevresinde veya ilgili makamlarda adınızı açıklamaktan hiç korkmaz."Para insana cesaret verirmiş "demekki bazı insanlar bunu dengesizliğe kadar götürebiliyor. Unutmayalım ki parayla karakter satın alınmaz.
Sanırım Doğan Cüceloğlu’ nun İyi Düşün Doğru Karar Ver kitabında geçiyordu. Dürüstlük insan ilişkilerindeki güvenin temelidir.Güven ,temeli olmayınca herşey yazılı yasalarla yönlendirilmeye çalışılır.Şöyle bir örnek:" Hakkaniyet yerine tanıdığı olan ya da güçlü olan sürekli "Haklı" çıksın kişisel bütünlüğü olan değil, iki yüzlü, tutarsız, sahtekar, insanlar takdir edilsin ve iş başına geçsinler. İnsan onuru ayaklar altına alınsın, can ve onurlu bir yaşam güvenliği olmasın ; insan canı ve onuru her an keyfi olarak elden alınabilsin. En iyi hizmet eden değil, en çok rüşvet alan göze girsin. Üstün kalite kavramı kimse için bir anlam ifade etmesin ; insanların gelişimleri ve gerçekleştirebilecekleri potansiyelleri hiç kimsenin umurunda olmasın." Böyle bir dünya yaşanmaz olurdu öyle değil mi?
( Hak Verilmez Alınır başlıklı yazı BelkızGÜNAYDIN tarafından 13.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu