Âsi Serçem,
Şimdi deniz mavisi
düşler zamanı
Saçak altı bir
ıslanmışlığın hüznü barınır ellerinde
Kimsesiz çocukların
Susuzluk,heceler
kendini bir bardak soğuk suda
Bir adım yalnızlık
koşar güz türkülerinde
Kıl çadırlar ısınır nefeslerin
buğusunda
Bir gelin ağlar yağız
bir delikanlının gözbebeklerinde
Bir alevin ayağı
incinir gönülde
Ve Sen mahmur uykuları
kovalarsın göz kapaklarında
Benimse,dikenli teller
gibidir sensizliğim:
Kendini kanatan…
N’olur !
Beni bende tüketecek
Bir alevde sen yakma
gönlümde
Yoksun
Islığımın
çocukluğunda kayboldum
Hükümsüzüm
Ey vefâsız !
Ben mırıldanırken sevdaya
dâir sözler,
Zâyi olmuş zamanda
tüketiyor kendini şarkılarda
Besteler dayanmıyor
kırık notalara
Buz kestim
Kayboldum gecede
N’olur deniz mavisi
düşler/im/de bul,
Ve maviye boya beni !
Mavi kelebeğim,
Beni bir suskunun
içine hapsederek
Umarsızca çekip gittin
Sen,gül !
Sen gül ey vefâsız !
Gül !
Ben ağlamaları kendime
sakladım
Şimdi gözlerimi açsam,
Ve sen bir çığlık gibi
düşsen yanıma
Kanatsan lâcivert
gecemi
Kurtarsan sensizliğimden
Uçursan beni
kanatlarının altına alarak
Mavi göl manzaralı dağ
kulübemize
Heyhât
Yoksun !
Oysa bende ne çoksun
Issızlığın sessizliğinde
kendime sarıldım
………12:17/ suskun bir cumartesi /02.07.2016