Yeri gelince efkârlanır ve çırpınırsın,
İlaç yoksa devanı neden arıyorsun,
Divane olup bendinde hep dönersin,
Kendin dinlemez üzülürsün gönlüm,
Belli içinde bir alev var daim yakıyor,
Nefes aldıkça derin içten hızlı soluyor,
Kendine yol çizmiş o yolda yol alıyor,
Nasihat anlamaz uslanmaz deli gönlüm
El aman dinmezsin başladın mı bir kere
Sonuç bulamayınca pişman olursun bin kere
Nasihat dinlemez pişman olursun yüz kere
Söz dinlemez sonunda üzülürsün gönlüm...
Düştün mü yola dağ taş dinlemezsin,
Mecnun gibi alır başını kendin gezersin,
Söylenen sözlerde doğruluğu süzersin,
Yeri geldiğinde söyler ve dinlersin gönlüm..
Gerçeği atıp bütün canlılara gönül korsun
Bir an sonra söylediklerine pişman olursun
Kısa ömürde yaşamı küsüp mezara korsun
Seni anlamaz , kırar, üzerler çok kere gönlüm..
Hekimler ilaç yazsa gönlüme deva mı olur,
Hayat kısa mutlu ve bahtiyar olsa ne olur,
Kırık gönül için diyar tek etsem iyi mi olur,
Seni durduramasam ölsem ne olur gönlüm...
Gönlümün işi bir bilmece formül yok çözemesin
Kısa olan bu yaşamada karınca bile ezemezsin,
Dünyayı ve insanları sevmeden ölüp gidemezsin..
Seni anlayıp gönlünü almazsın üzerler gönlüm..