Bir kısır döngüdür bu
Gözü kara insan/cık/ların tekrarlamaktan usanmadıkları
Münferit kararlarının nahoş sekerât'ı
Ve sonuç;
Kısasa kısas...
Hoş olmadı insanlık...
Bu nasıl bir darbedir ki!
Türk'ü Türk'e kırdıran ziyan zebil bir başkaldırı...
Siz sanıyordunuz ki
Yıllar yılı karşınızda el pençe divan duran
Her istenene çaresizce boyun eğen
Korkutulmuş bir millet
Sindirilmiş bir halk
Ve
Yıpratılmış bir Türkiye var hala...
O eski/miş beyinlerin heybeti ahvaliyle yürüdünüz
Vatanımın, milletimin üstüne...
Yine korkar
Yine siner
Yine çobanını yitirmiş sürüs misali, güdülür
''Güderiz'' biz dediniz anlaşılan...
Yok öyle yağma! Artık ülkem uyandı...
Siz işgalciler; hangi eski/miş beyinlerin kurbanlarıydınız ki
İşgale giderken, işgal edilmek düştü payınıza...
Mamafih, her şeye rağmen ihtiyatı elden bırakmayacağımız,
Hiç mi gelmedi akıla...
Bre cahiller bilmez misiniz ki
Biz ''Türk'ün bu gibi durumlarda
Tek yürek, tek vücut olacağımızı...
Siz bay; Emir Eri!
Beyninizin odacokları öylesine dar ki
Düşünemez senin ve sizin gibiler
Çünkü ömrünüzün tüm zamanı
Uzaktan kumandalı fetvalarla,
Duvarlarınızı öre öre geçer...
Unutma ki!
Türk milleti, aydınlığa giden yola ulaşabilmek için
Ne karanlıkların içinden geçti...
Siz gibi muammaların sözüyle
Yeniden o karanlığa iter mi sanıyorsunuz kendini...
Kardelen
Serap Sönmez
