NE KADAR ÖVÜNSEK AZDIR !

 

 

Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum,Cumhurbaşkanlığı forsunda tam 16 tane yıldız var. Bunlar tarihte kurulan 16 imparatorluk düzeyindeki Türk Devletlerini simgeliyor.

Bu, ne kadar teşkilatçı bir millet olduğumuzun ispatıdır şüphesiz ama  devletlerin yıkılış nedenlerine bakınca, bir çok benzerliği de hayretler içinde görürüz. 

Bunlardan bir çoğu iç çekişmeler sonucu zayıflayarak , yine başka bir Türk boyu tarafından yıkılmıştır.

İslamiyetten önce Orta asyada kurulan devletlerin yıkılış dönemleri incelendiğinde ; Türk töresinden kopmak, başka ülkelere özenmek,onlar gibi olmaya çalışmak ve bu nedenle özünden , kültüründen uzaklaşmak sonucunda yok oldukları gözlemlenir.

Bu konuda Göktük Kitabeleri'nde çok ilginç bir tavsiyeye rastlıyoruz.

Bir Çinli ,Hun İmparatoruna adeta yalvarır : ''Çin adetlerini benimsemeye çalışmak ,Çin mallarına olan düşkünlük ,size bir şey kazandırmaz ,sizde çok daha iyileri var !! ''

Sonuç :hüsran !!

Aynı akibeti Göktürklerde de görüyoruz.

Gelelim İslamiyetten sonra kurulan Türk devletlerine:

Bu dönemde de benzer nedenler çıkıyor karşımıza, ilaveten siyasi çekişmeler,taht kavgaları...

Melikşah'tan sonra başlayan taht kavgaları,iç çekişmeler , koskoca Selçuklu İmparatorluğu'nu zayıflatıyor , dışarıdan müdahaleler sonucunda ise çöküş kaçınılmaz oluyor.

Osmanlı İmparatorluğu 'nda ise : Yine bitmek tükenmek bilmeyen taht kavgaları,iktidar uğruna çevirilen entrikalar, bir çok hanedan üyesini canından ediyor.  

Özellikle imparatorluğun son dönemlerinde, hanedan dışında, yeniçerilerin, devşirme asıllı vezir ve paşaların olaylara müdahil olması neticesinde devlet otoritesi bozuluyor,zayıflıyor ve sonunda  tam 623 yıl hüküm sürdürdüğü hanedanlığa , 20 milyon kilometre kare toprağına veda ediyor.

Şimdi düşünüyorum da ; her defasında kendimiz kurmuşuz, kendimiz yıkmışız bu devletleri!!

Övünmeli miyiz,yerinmeli miyiz?

Gelelim CANIM TÜRKİYE' me : daha 92 yaşında...

Acılarla , yoksullukla ,siyasi çekişmelerle , darbelerle , terörle ,şiddetle dolu bir çocukluğun sonunda zorla da olsa ergenliğe ulaşabilmiş.

Tam : '' BEN DE VARIM !! '' diyecekken , bir kez daha atalarının yaşadığı olaylarla karşılaşıyor ama ne hikmetse ders almıyor.

Acemi ,hala yaşadığı travmaların etkisinden kurtulamamış , öz güveni eksik , 780 bin kilometrekare hapishanesinden kurtulduğu halde dışarıya korku dolu gözlerle bakan bir tavır sergiliyor.

Ne güzel demiş AKİF :

Tarih tekerrürden ibarettir,

Hiç, ibret alınsaydı,tekerrür eder miydi?

Elbette aramızda anlaşmazlıklar olacak, elbette zaman zaman kavga da edeceğiz ama  mesele  ''VATAN ''

olunca ,teferruatı bir kenara bırakıp, canımız pahasına topraklarımızı ve geleceğimizi savunmak zorundayız.

Unutmayın o övündüğümüz 16 devlet bu yüzden yok oldu.

Belgesel meraklıları çok iyi bilir; 15-20 aslan bir araya gelince 7-8 tonluk fili devirir ve birkaç saat bile geçmeden, filin yalnızca kemikleri kalır.

Zannetmeyin ki o '' Arkanızdayız !'' diyen  devletler sizi sevgi ve şefkatle kucaklayıp bağrına basacak.

Zaman birlik olma zamanıdır , gözümüzü dört açıp pusuda bekleyenlere fırsat vermemeliyiz.

 

 

Saygılarımla

Sebahat Karagöz

 

 

( Ne Kadar Övünsek Azdır başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 2.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu