Neler
gördün neler şu yalancı dünyada. Ha! sahi sen de benim ile aynı yaştaydın değil
mi; unutmuşum. Ah! be gözlerim. Avrupa'nın göbeğinde doksanlı yıllarda acı
dolu, kan ve gözyaşı dolu bir savaş yaşandı. Biliyorum yanaklarımdan aktı o
içinde biriktirdiğin gözyaşların. Kimsenin sesi sedası çıkmadı biliyor musun?
Biliyor musun; koyun boğazlar gibi, tavuk boğazlar gibi insan boğazladılar bu
caniler, insanlıktan nasip almamışlar... Medeni dedikleri o Avrupa'nın tam
ortasında oldu bunlar; tam ortasında. Aylarca Birleşmiş Milletler dedikleri,
benim de BİRLEŞMİŞ İLLETLER dediğim, ABD'nin güdümünde ki kuruluştan çıt
çıkmadı... Yüz binden fazla Müslüman şehidimiz var. Zannetmesinler ki bir gün
hesabı sorulmayacak, zannetmesinler ki yaptıkları yanlarına kâr kalacak. Gaflet
ve delaleti iyi bilirler, onların yakın dostudur her iki duyguda...
Ah! be gözlerim kara kıta Afrika'da bir lokmaya muhtaç insanlar gördün.
Birileri kuş sütünün eksik olmadığı sofralarda tıka basa karınlarını
doyururken, kusacak kadar yemek yerken, kara kıta Afrika'da bir lokma ekmek
için, bir kilo patates, pirinç için birbirini ezen çiğneyen insanlar gördün.
Okula gitmesi gerekirken, küçücük çocukların elinde Kalaşnikoflar ile
birbirlerine silah sıktıklarını gördün. Görmez olsaydın, duymaz olsaydın keşke
bunları, insanlığından bu kadar utanmazdın...
Her zaman mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğumuz bir dinimiz, bayrağımız ve
ülkemiz, canımız Türkiye'miz var. Ah! be gözlerim, tertemiz dinimizi,
kitabımızı, yurdumuzu aşağılamaya çalışanları, din adamı kisvesi altında
toplumun ahlakını ve huzurunu bozanları, bayrağımızı yakmaya kalkanları, başta
yurdumuzun kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını
toplumun gözünden küçük düşürmeye gayret edenleri de gördün. Unutma, unutma
sakın gördüklerini...
Ah be gözlerim daha neler gördün neler. Milletim ile dalga geçen nice
siyasetçiler ve nice devlet adamı kılıklı, soytarı geldi geçti bu gözlerimden.
Bazen kızdım onlara alabildiğine, sinirlendim sövdüm saydım, ağladım bazen
sinirimden. Benim gözyaşlarımı hiç biri kaale almadı, oysa çok kıymetlidir
benim gözyaşlarım. Döktüğüm zaman kirpiklerimin arasından daralan ruhum
genişler de genişler, işte o zaman iniş olur bütün yokuşlar... Benim ve benim
gibilerin akıttığı gözyaşlarının yüzüsuyu hürmetine zalimlerin defterini
dürmeye hazırlanıyor yüce Allah cc. İnşallah bir gün mazlumların da yüzü
gülecek...
Şu yaşlı gezegenimizde daha ne aymazlıklar, ne katliamlar, ne vahşilikler
yaşandı be gözlerim. Sen zamanında bunlara şahit olmadıysan da, gazetelerden,
dergilerden, görsel basından bu yaşananların hepsine seyrettin... Rabbım'da,
tarih yazanlarda bir bir not etti bunları hiç merak etmesin kimse. Irkı
yüzünden, milliyeti yüzünden, siyasi görüşü yüzünden milyonlarca insan; kadın,
erkek, çoluk çocuk acımasızca katledildi. Totaliter rejimler, faşizm ve komünizm insanların ruhlarını, beyinlerini yerle bir ettiler, incittiler,
demokrasiyi alaşağı ettiler, güzel şehirlerin, ortasından nehir geçen
şehirlerin hafızalarını alaşağı ettiler, şehirlerin ortalarına kalın duvarlar
ördüler, harcında kan ve gözyaşları vardı o duvarların. Ah! be gözlerim iyi ki
şahit olmadın bütün bu yaşananlara yoksa gözyaşların sel olup gidecekti yine
alabildiğine...
Ah be gözlerim ''Rabbım kimseyi gördüğünden ayrı koymasın.'' Sevdiklerinizi siz
siz olun gözünüzün önünden ayırmayın. Güzel bakarsanız güzel şeyler görmeye
çalışır, güzel görürsünüz. Hepinize en derin saygı ve sevgiler yine...