Evet, evet bütün arkadaþlarým da bilir aslýnda, ben yýllardýr, ne bilet alýrým Milli Piyangodan, ne Sayýsal Loto oynarým, ne de kazý kazýklan çekerim. Kazý kazýklan mý dedim? Aman caným, anlayýn iþte Kazý Kazan diyecektim, çok kazýklandýðým için geçmiþ zamanda bilinç altýmda öyle yer etmiþ herhalde, aðzýmdan çýkýverdi...


Yemin etmedim gerçi ama, prensip sahibiyimdir. Bir þeyi yapmayacaðým dedim mi yapmam. Tam yirmi sene önce sigara içmeyeceðim dedim, içmiyorum. Abur cubur yemeyi býrakacaðým dedim, býraktým yemiyorum. Alkol almayacaðým dedim, yýllardýr aðzýma bile sürmedim. Kahve de takýlýrlar bana ''Ýsmail aðabey sen de ne irade var be, hiç geri adým atmýyorsun bravo. Keçi inadý mý desek deve inadý mý?'' Ben de güler geçerim onlara. ''Ýrade oðlum bu irade, sizde de var da siz aktif hale getiremiyorsunuz.'' derim, bana da hak verirler çoklarý...


Biz emeklilerin iþi gücü kahveye git gel, baþka ne ola ki? Geçen cuma günü, namazdan çýktýktan sonra ''Selamünaleyküm aðalar.'' deyip daldým bizim mahalle kahvesinden içeri. Eee yaþ yetmiþlere yaklaþýnca bebe belik de saygý da kusur etmiyorlar sað olsunlar. Ben de severim kahve milletinin insanlarýný, ''kaaave milletinin insanlarý'' onlar Hasan Kaçan dostumuzun deyimi ile... Aleykümselam faslý da bittikten sonra Ýdris Aðabey hemen köpüklü, kaynak, az þekerli kahvemi getirip önüme koyar sað olsun, ben de nispet yaparcasýna höpürdete höpürdete içerim. Kendimi methetmeyeyim ama pek bayýlýr millet kahve de benim höpürdete höpürdete kahve içmeme, hatta gençten zibidiler ''Ýsmail Amca dünya höpürdeterek kahve içme þampiyonasý yapýlsa sen kesin dereceye girersin.'' diye de takýlýrlar bana. Ben de ''Oðlum biz bu kahveyi höpürdeterek içme yeteneðini paþa dedemizden öðrendik, devrin padiþahý zamanýnda paþa dedemin kahve içerken höpürdetmesini çok beðendiðinden, saray da ona sabah öðle akþam kahve içirir, sonrada höpürdetmesini dinler imiþ.'' diye anlatý verirdim bil cümle geçmiþimi kahve ile olan muhabbetimizi teþriki mesaimizi...


Ýdris nihayet kahvemi getirdi, ben de tam içmeye baþlamýþtým ki ''Aman aðabey, ceketine kuþ pislemiþ be senin.'' dedi... Döndüm baktým, hakikaten de kuþ pisliðine benziyordu, hay Allah ne yapsak ki? ''Demin yan sokakta ki çýnar aðacýnýn tepesinde sürü ile güvercinler vardý sanýrým orada olmuþtur.'' diye aklýmdan geçirdim. Yan masada okey oynayan gençlerden Cafer ''Ýsmail aðabey hemen bilet al hemen bilet.'' diye lafý ortaya salýverdi. Destek kuvvetleri de fazla gecikmedi ''Þýracýnýn þahidi bozacý misali.'' hemen Cafer'in arkadaþý Korkut da daldý lafa kýyýsýndan ''Tabi tabi Ýsmail aðabey mutlaka bilet almalýsýn, geçen gün ayný olay bizim komþunun baþýna geldi, gitti bilet aldý hem de çýktý bilete aðabey.'' Vay be bak sen iþe ''Ne çýktý oðlum Korkut?'' Korkut biraz düþünür. ''Amorti miydi, amortinin bir üstü müydü öyle bir þey iþte Ýsmail Amca.'' bak sen bak ''Sen de bu Ýsmail Amcaný mý kekliyorsun oðlum, ben de büyük ikramiye filan çýktý zannettim.'' 


Tam o sýrada Biletçi Yakub daldý içeri ''Körün istediði bir göz Allah verdi iki göz.''misali hemen yanýma yanaþýp sandalyeye iliþiverdi... Görmesin omzumda ki kuþ pisliðini diye kývranýyorum. Görür de bilet kakalamaya kalkarsa iþimiz var. Ah Yakub baþka oturacak masa yok muydu be arkadaþ? Yakub bu uyanýðýn önde gideni, askerde Jandarma Onbaþýsý imiþ. ''Vay Ýsmail aðabeyim benim, bak yýllardýr bilet almazsýn da bu gün özel bir gün ayaðýna kadar da gelmiþim, fýrsatý kaçýrma derim, aðabeyim her insana da pislemiyor yani bu mübarek güvercinler, bak kahve de bir dolu arkadaþlar var hiç birine pislememiþ de seni seçmiþ belki bu bir iþaret aðabeyim diyeyim yani.'' Of ki of nereden çýktý bu Yakub þu sonbahar günü, nasýl kurtulacaðým ben bundan. ''Yakub yýllar yýlý senden bilet de aldým, kazý kazan da çektim, fos çýktý oðlum fos, hiç üstüme gelme almayacaðým al-ma-ya-caðým.'' Yakub bu vazgeçmeye hiç niyetli deðildir...


Önce sað cenahtan saldýran Yakub daha sonra sol cenahtan saldýrýya geçer. ''Ýsmail Aðabeyim bak yýllardýr almýyorsun ama bu sefer baþka bu gün baþka bir gün, yarýn çekiliþ günü güneþ bir baþka doðacak hem senin hem de ailenin üzerine, her zaman kuþ niye pislemiyor aðabey insana ve de neden seni seçti bu mübarek güvercin?'' hasbin Allah nimel vekil ''Oðlum güvercin olduðunu ne biliyorsun, belki serçeydi belki sýðýrcýkdý?'' Yakub da laflar torba da hazýr. ''Sanki kuþun cinsi çok mu önemli senin omzunu seçmiþ ya alaturka tuvalet olarak bu yeter.'' Bu arada yandan da bir sürü insan olaya dahil olur. Bilet almam için ýsrarlar her geçen dakika artmaktadýr. Tövbe de etmediydim nasýlsa. ''Al be Ýsmail bir tane belli mi olur, yani bu kuþ niye baþkasýnýn omzuna deðilde benim omzuma pisledi bunda da bir güzellik var demek ki.'' Döndüm Yakub'a ''Ver bakalým bir tane çeyrek.'' Yakub'un gözleri parlamýþtýr, uzun zamandýr bilet almayan Ýsmail Aðabeysi bilet alacaktýr. Elini uzatýr ve çeker bir bilet. Yakub ''Aðabey ben kuþ pisledi diyorum sen bir tane çeyrek bilet alýyorsun teessüf ederim yani.'' Israr da ýsrar sürer gider. ''Ya Yakub aldým iþte bir tane sen baþa bela mýsýn cebimde zaten elli lira para var onun da on beþini sana verdim, bir tane daha alýrsam haným beni eve sokmaz.'' Yakub bu yakalamýþ güreþçilerin paçadan yakaladýðý gibi. '' Aðabeyim bir tane daha al sen sonra da bana dua et al al al ýsrar ediyorum.'' tepemin tasý atmaktadýr. Silah zoru ile neredeyse bilet satacak bana arkadaþ, hay ben bunun kuþ gibi gelmiþini geçmiþini, nereden pisledin ulan omzuma, baþka pisleyecek omuz yok muydu? Israrlara dayanamayýp bir tane daha alýnca cebimde param da kalmaz doðru dürüst... Nihayet gecenin bir yarýsý çýkar eve giderim. Hanýmdan bir dolu fýrça hem geç kalmýþlýðýma hem de bilet almýþlýðýma demediðini býrakmaz...


Ýki gün sonra ki çekiliþte biletlerime hiç bir þey çýkmamýþtýr. Ama kafama da sorular, düþünceler takýlmýyor deðil. Bu gün çýkmadýysa da sanki içimde bir his var, bir daha ki çekiliþe seri alayým anasýný satayým, körün taþý belki denk gelir. Hem boþuna mý pisledi kuþ yani beþ milyonluk þehirde geldi de beni buldu. Dört milyon dokuz yüz doksan dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz kiþiyi geçip benim ceketimin üstünü seçti. Hemen bulmam lazým Yakub'u. Seri dedim ama iki seri alsam þansým sanki daha da artar gibi. Bir çapraz bir de düz seri alýrým. Nasýlsa üç gün sonra emekli maaþýný da alacaðým. Benden iki gün sonra da haným alýyor. Onun maaþ kartý da bende bir çapraz bir düz seri bilet de ona kaptýrýrým, sürpriz olur, maaþým niye eksik derse de ilaca milaca kesiyorlar dedim mi yer bizim ki... Ama bir de çýkarsa bir trilyon lirayý bavulla atarým önüne, benden sana hediye derim, feda olsun. Bu arada o kazýnan þeylerden de çekeyim deðil mi? Bir on beþ yirmi tane de onlardan alayým. Pazartesi on numaraya bir on kupon yapayým, çarþamba þans topuna on kupon da ona, cumartesi sayýsala da yirmi kupon. Yok, yok öbürlerine de yirmi kupon yapayým. Körün taþý ya birinden birine vuracak mutlaka. Hem geçen gün de rüyam da bir sakallý dede görmüþtüm de dedenin sakalý pek beyaz deðildi, daha deðiþik bir renkteydi, ama olsun sakallýydý ya, varsýn sakalý ak sakal olmasýn.


Yok, yok arkadaþlar ben bittim ben bittim. Bu kuþ kafama sýç.....kla kalmadý aðzýma da sý.....tý benim ayný zamanda. Ne güzel býrakmýþtým bu þans oyunlarýný, piyangoyu, miyangoyu lotoyu totoyu. Þimdi meteliðe kurþun atýyorum hem de makineli tüfek ile hem de makineli tüfek ile.. Bir daha da üstünde kuþ olan aðaçlarýn altýndan geçersem ne olayým? 

NOT: Sami Hocanýn bir öyküsünden esinlenerek bu öykü çýktý