Hızlı hızlı yürüdükten sonra kapıya bir omuz attı. Işıklar yanıyordu. Baktı içeride bir tane adam folklorik figürler yapıyor, arada çöküyor, arada kalkıyor, tey tey diye de ağzından kelimeler çıkarıyor, elinde de bir kâğıt mendil sallayıp duruyor. O da gençliğinde hasbelkader halk oyunları ile ilgilenmişti çeşitli derneklerde. Hemen adamın mendil olmayan öbür elinden tutarak aynı bildiği hareketleri o da yapmaya başladı...

Bir müddet sonra içeriye iki adam daha girmişti, ama onların ikisi de halk oyunlarından fazla anlamıyorlardı, en fazla akraba düğünlerinde Ankara Misket'i oynamışlıkları vardı. Kısa boylu göbekli birinci adam, baktı iki kişi oynuyor, kaş göz işareti yaptıktan sonra, hemen ikincinin yanına seğirterek üçlü ekip oluşturdular. Orta boylu uzun saçlı dördüncü adam da onları görünce üçüncü adamın elinden tutup ekibe dâhil oldu...

Baştan yavaş figürler ile başlayan halk oyunları faslı gitgide hızlanıyordu. Bu arada çevrelerinde de üç beş kişi toplanmaya alkış tutmaya başlamışlardı. Kimisi ıslık çalıyor, kimisi eli ile tempo tutuyor arada''Ha gayret koçlar az kaldı''diyorlardı... Onlar tempo tutunca, oynayanların ayak hareketleri daha da hızlanıyor, alınlarında boncuk boncuk terler birikiyordu. Yüzleri hafiften kızarıp bozarıyor ve dahi arada offf pufff diyerek avurtlarını şişiriyorlardı...

Aman Allah'ım suların gürültüleri peş peşe gelmeye başlamıştı. Barajların kapakları açılmış da sular ovaya salınmış gibi. Yoksa, yoksa çıkıyorlar mıydı? Kulaklarına gözlerine inanamıyorlardı oradakiler. Önce ilk sifonun sesi, peşinden ikinci ve üçüncü sifonlarda çekildi ve tuvalet kapıları birer birer açılmaya başladı...

''Oh be''dedi ekip başında ki kâğıt mendili sallaya sallaya paçavraya çeviren adam. İçeriden çıkanlara dönerek''Hele şükür sonun da çıkabildiniz içeriden biraderler hem büyük hem küçük sıkıştırdıydı az daha altımıza kaçırıyorduk, altımıza etmeyelim diye bir saattir burada folklor figürleri yapıyoruz. Artvin, Silifke'den başladık Antep, Bingöl, Van oynamadığımız yöre kalmadı''

Baştaki iki kişiye sonradan katılanlardan biri''Vallahi birader siz çıkasıya kadar bilmediğimiz dört beş yörenin halk oyunlarını tam tekmil öğrendik, gençliğimizde isteyip de oynayamamıştık, halk oyunlarını sayenizde öğrendik öğrenmesine de az daha çıkmasaydınız altımıza kaçırmaya ramak kalmıştı bitmiştik bitmiş''...

( Az Daha Çıkmasaydınız Bitmiştik başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 10.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu