Şehir mi dediniz ?
yok yok öyle bir şey sadece insan kalabalıkları
gece yarısı dikilen kerpiç evler
ve küçük esnafı yutmaya çalışan devler...
Şehir mi dediniz ?
yok yok öyle bir şey
insanların mabet zannettikleri
kalabalık alışveriş merkezleri
panolarda göze göze sokulan reklamlar
bol bol korna gürültüsü
balici sapıkların hırıltısı
sokaklarda bolca ekmek kırıntısı...
Şehir mi dediniz ?
yok dedik öyle bir şey dinlemediniz
yolsuzluk gasp rüşvet
Hükumet Konağı
kaldırımlarda yosmaların yanağı
yağmurlarda paçalarını sıva
öyle dolaş yollarda
atık su parası bol bol kıraathane
okumaya değil amma pişpiriğe...
Şehir mi dediniz ?
yok öyle bir şey hayal kurmayın
şiddetli yağmurlarda sellerde
kaldırımların kenarında sakın durmayın
üstünüze sürerler arabaları
daha dünün marabaları
itip kakarlar sizi kuyruklarda
bazen okullar tatil olur diz boyu yağan karlarda...
Şehir mi dediniz ?
öyleyse o şarkıyı niye bestelediniz
''Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime'nin düğününde halay çekelim''
Yoksa; yoksa siz başkalarına mı seslendiniz...