Hayatımızın bir döneminde bizleri etkileyen bir insanla mutlaka kaşılaşırız.Bu insan olumlu veya olumsuzda olabilir.Bu kişiler zaman zaman eski bir arkadaşa rastlayınca veye aynı okulda okuduğumuz halde bir ortak nokta bulmak için aradığımız kişi bir efsane öğretmenimiz ve O nun hakkındaki hikayeler de olur.Sohbet böyle başlar.Sonra ortak anılarla devam eder.

Yıllar sonra efsaneleşen bir öğretmenimizin hayatından bazı kesitleri kayıt altına almak istedim.
Bu rahmetli öğretmenimiz Şükrü Özkul'du.Matematik dersi çok öğrenciler için kabustu.Edebiyat dünyasının ünlülerine konu olan matematik dersi hepimizin korkulu rüyası olmuştur.
Edebiyat dünyasının ünlülerinden;Ayşe Kulin,Biyoğrafik romanı Hayat'ın bir bölümünü bu konuya ayırmıştı.Matematik dersi ile arası hiçde iyi değildir.Bir arkadaşı da matematik dersinde başarılıdır.Ama edebiyat konusunda O öğrencide başarısızdır.Kulin'den yardım ister.Ama o da derki;edebiyat,yazmak matematik dersi gibi öğretilmez.

Sözünü ettiğim bizim Hocamız,dersi büyük titizlikle anlatır.Nokta,virgül gibi ayrıntıya dek anlatırdı.Ders bitince tenefüse gitmez kara tahtaya yazdıklarını kendi defterinden kontrol ederdi.
Biz öğretmenimizin bu tirizliğine bir anlam veremezdik.Bir başka öğretmende bu dikkati görmemiştik zira.

Zaman zaman kendi aramızda anlattığımız olağan üstü olayla şöyleydi;Özkul hocamızın kafasına  dersle ilgili bir şüphe girmiş,bunu öğrenmek için de yolda giderken şehrin merkezinde bir öğrencisine rastlar hemen sorar "oğlum son derste konunun sonuna nokta koyduk mu?bunun gibi.Öğrenciside hatırlamaz.Öğrencilerin o  zamanlar için okuması  zordu. ,Bir kasa ,bir bardak,çekirdek satılırdı.Öğrenime  ekonomik katkı olsun diye.
Özkul hoca"koş oğlum defteri al gel,ben senin yerine çekirdek satarım der."

Bir başka gece yine kafasına birşey takılır.Okula tekrar gelir.Yatlı öğrencilerinde çalışkan olanın defteri ister.Derste öğrettiklerini tekrar kontrol eder.

Bir başka örnek,hocamız asla torpili sevmez.Kızı Kayseri lisesinden birinci ders yılını takdir ile geçer.Gel seni bir imtihan edeyim der hak etmişmisin.Kızcağız soruyu yapamaz .Ertesigün okula gider ,kendi kızının ismini başarılı öğrenciler arasından sildirir.

Bir sosyal eğlencesi Kayseri spor nun maçlarını izlemesiydi.Açık tribünü tercih eder,yanına yağmur olsun olmasın şemsiyesini almayı ihmal etmezdi.Gol kaçıran futbolcuya matematik diliyle eleştiri gönderirdi"oğlum ha ne var! sinisiünü,kosinüsünü hesaplasanda öyle kaleye şut atsaydın.Bu gol kaçar mı?Diye sitem ederdi

Kendi türünün son nesli olan bu değerli hocamızı rahmetle anıyorum.Keşke O nun kıymetini öğrenciyken bilseyim.

O  ve O nun hatıraları bir efsane olarak yaşayacak.İnsanın gerçek ölümü o nu yaşayanların hatırlamaması ile başlarmış.Sen çok yaşayacaksın sevgili öğretmenim.
( Öğretmenler Günü Anısına başlıklı yazı M.Filizman tarafından 24.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu