Ahh!... Þimdi ne kadar ahh çeksek boþuna biliyorum. Soruyorsunuz zaman zaman bize; "Bize neden güvenmiyorsunuz?" diye. Önce ben anlatayým sonra siz yine sorun bize ama alacaðýnýz cevaplarý itiraz etmeden ve korkmadan dinleyip kabul etmek için sorun bu sefer. Size güvenmiyoruz, güvenemiyoruz. Çünkü; biriniz iki kiþiyi ayný anda idare eder, bir diðeriniz yanýnda eþi ya da kýzý varken bile gözü hâlâ onun olmayanda olur, bir diðeriniz önce köpek gibi sevdiðini söyler sonra ya sonrasý parmaðýndaki o esaret halkasý dediði ama ne kadar kutsal bir emanet olduðunu bilmediði bir türlü idrak edemediði alyansý çýkarýnca herþeyin suçlusu sen olursun onun için, "devam etseydi eðer ömür boyu çekmek zorunda kalacaðý cefa" olurmuþsun öyle dedi hep saðda solda her konuþmasýnda. Bir diðeriniz aslýnda bir baþkasýna aþýk ama onunla evlenmek yerine gidip baþka bir kadýnla evleniyor sonrasý hem kendi hayatý hem karýsýnýn hayatý hemde sevdiði kadýnýn hayatý bir çöp yýðýný. Çünkü zamanýnda geç kaldý aþkýný itiraf etmek için. Bir diðeriniz ayrýlsa bile sevdiðini söylüyor, sen her kapýyý kapatýyorsun ona karþý ama o sana ulaþmak için her yolu deniyor nasýl mý arkadaþlarýna bela olarak varmý kitabýnýzda böyle bir mantýk acaba. Seven insan sevdasýna karþýlýk alamadýysa "unutur" demiyorum unutamaz elbette biliyorum ama susar, saða sola sarmaz, kaçýþ yolunu baþkalarýnda deðil kalbinde arar. Feministmiþiz biz kadýnlar, hiç zaman zaman dönüp kendinize sordunuzmu acaba "neden böyle oldu bu kadýnlar" diye. Yokmu son kalan merhametli insanlar, elbette var ama on parmaðýn ikisini geçmez geride kalanlar, dört yanlýþ bir doðruyu götürüyor, onlarda sizin tarafýnýzdan yok olmaya mâhkum ediliyorlar...

21/10/2016