“Edebiyatta Taklit”

19. Yüzyıl öncesi edebiyatçılarının 19.yüzyıl sonrası edebiyatçılarından anlayış farkı gösterdiği bir konudur. 19.yüzyıldan önce taklit edilmek beğenilmek ve onore edilmek olarak algılanıyordu. 19. Yüzyıldan sonra ise bu anlayış değişerek ‘eserde orijinallik’ önemsenmeye başlandı.

“Edebiyatta Taklit”, taklit edilen esere hiçbir zaman zarar vermez. Çünkü orijinal metin taklit metinde bir kere daha yaratılamaz. Hiçbir şeyi iki kere yaratmak mümkün değildir. Ancak orijinal metini oluşturan şemadan yararlanılarak değişik bir şeyler yazılabilir, yani orijinal metinin öğelerinden yararlanmış, fakat orijinal metinden farklı özgün bir metin yaratılmış olur.

Dünya Edebiyatının klasikleşmiş isimlerinden biri olan Petrarch’ın sonelerinde kullandığı kafiye düzeni Shakespeare dâhil birçok şair tarafından taklit edilmiştir. Shakespeare’in Petrarch’ın kafiye şemasını taklit etmiş olması, Shakespeare’in sonelerinin değersiz olduğunu göstermez ya da Petrarch’ı Shakespeare’den daha büyük şair yapmaz. Önemli olan Shakespeare’in Petrarch’ı taklit ederek kendi özgün eserlerini yaratmış olmasıdır.

Fuzuli, Leyla ile Mecnun’u asırlardır anlatıla gelen ve defalarca yazılmış olan bir hikâyeyi kendi yorumuyla yeni bir kimliğe sokmuştur. Edebiyatta önemli olan taklit edilen konu olsaydı bu gün Fuzuli’nin yazdığı Leyla ile Mecnun bir Türk Edebiyat klasiği olamazdı. Ya da Marcel Proust’un hepsini yaşanmışlıklardan derlediği denemeleri ‘Kayıp Zamanın İzinde’ edebiyat klasikleri arasında yerini alamazdı.

Bir edebi eserin kurgusu ya da teması bir başka esere benzeyebilir. İki edebi eserin benzeşik olan öğeleri, o iki eseri aynı yapmaz, ama farklılıkları iki ayrı eser yapar.

Bu anlamda orijinal eserde ele alınmış bir olayın aynı türde özgün bir teknik ve anlatımla yinelenmesi taklit olarak nitelendirilmelidir.

*

“Edebiyatta Adaptasyon”

1- Herhangi bir dilde yazılmış bir eserin, başka bir dile yer ve kişi adlarını değiştirerek, olayları örf ve adet, duyuş ve düşünüş bakımından aktarıldığı dili konuşanların hayatına uygulayarak yazılmasıdır. Tanzimat edebiyatı yazarlarından Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den yaptığı adapteler bu konuda en bilinen örneklerdir.

2- Bir edebi eserin başka bir edebi türe aktarılmasına adaptasyon denir. Bir roman veya hikâyenin piyes veya senaryo haline getirilmesi, bir tiyatro eserinin opera veya operet şekline çevrilmesi ya da tam tersi uygulamalar adaptasyondur. Bilhassa sinemanın yayılmasından sonra birçok roman, piyes ve operalar sinemaya adapte edilmiştir. Bir eser güze! bir adaptasyonla daha fazla kıymet kazandığı gibi, kötü bir adaptasyonla değerinden çok şeyler de kaybedebilir.

Bu anlamda orijinal eserde ele alınmış bir olayın başka bir türde özgün bir teknik ve anlatımla yinelenmesi adaptasyon olarak nitelendirilmelidir.

*

“Edebiyatta İntihal”

TDK tanımı şöyledir. İntihal, aşırma, bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanmasıdır. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır.

İntihalin unsurları ise şunlardır:

- Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek: Yaygın bilgi veya gerçek kabul edilen konularda kaynak göstermemek intihal yaratmaz.

- Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemek… Başkalarına ait fikirler alıntı yapılırken, yeni cümlelerle ifade edilseler bile kaynak gösterilmesi gerekir.


Bu unsurlar daha çok akademik çalışmalarda bilimsel konularda önem taşır. Türkiye’de akademik kariyeri üst düzeyde Kemal Alemdaroğlu, İhsan Doğramacı, Mazlum Uyar gibi isimlerin intihal yaptıkları ispatlanmıştır.

Edebiyatta da Murat Bardakçı tarafından Nobel Edebiyat ödüllü Orhan Pamuk’un da, Beyaz Kale kitabında, Hariciyeci Yazar Mehmet Fuat Carım’ın “Kanuni Devrinde İstanbul” kitabından intihal yaptığı iddia edilmiş, Orhan Pamuk konu ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınmıştır.

Edebiyatta taklit ve adaptasyonlar her ne kadar iyi karşılanmıyorlarsa da suç değillerdir. Suç olan intihaldir. Taklit ve Adaptasyonu “intihal” den ayırmak gerekmektedir.
( Taklit, Adaptasyon, İntihal… başlıklı yazı AliKemal tarafından 2.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu