Ünlü Çek yazar Milan
Kundera'nın da bir kitabının adıydı ''Var olmanın dayanılmaz hafifliği''
yıllardır düşünür dururum. Var olmak ağırlık mıdır, yoksa hafiflik mi? Romanı
okuduğumu söyleyemem dört dörtlük, şöyle bir sayfalarına göz gezdirmiştim...
Burada Mustafa Özçiçek Hocamın güzel bir şiirini araya sıkıştıralım hemen...
Yaşamak hem kolaydır, yaşamak hem de zordur,
Sorumlu yaşıyorsan, yaşamak korkunç kordur.
Çoğunluğu sağlamış, sorumsuz yaşayanlar
Sorumluluk duyanlar, şimdilik dinozordur.
Tehlike karşısında, şair silahı patlar,
Midesi tok olanlar, salıncakla ip atlar.
Suçlu gene sen ve ben, birde direnenlerdir
Siyaset zenginleri, mal üstüne mal katlar.
Mustafa ÖZÇİÇEK
İşte biz de yukarıda ki şiir de anlatıldığı gibi, sorumlu yaşamaya çalışan
insanlardanız. Hepimiz kendi çapımızda ya da yarı çapımız da şairleriz belki,
belki bundan sonra bu topraklardan bir Yunus Emre, bir Nazım Hikmet çıkmaz. Ne
yapalım o zaman, yazmayı çizmeyi bırakalım mı? Hepiniz farkındasınız, ülke toz
duman. Bırakalım da herkes istediği gibi at mı oynatsın? Sade Edebiyat
Sitelerinde ki şairleri katmıyorum, bütün Türkiye'de ki kalem erbapları dır burada konu edilen. Ha, biz okyanusta bir damlayızdır da, yalnız unutmamalı
''damlaya damlaya göl olur''
Bilinen bir hikâyedir.'' Nemrud Hazreti İbrahim'i ateşe atıp yakmak istemiştir.
Kocaman bir ateş yakılır alevler göğe yükselir. Küçücük bir karınca su
taşımaktadır. Ona sorulur; ne yapıyorsun diye. O küçük karınca der ki; yanan
ateşi söndürmek için su taşıyorum. Ona denilir; ama senin taşıdığın su onu söndürmez.
Karınca şöyle cevap verir; Biliyorum ama birincisi ben Hakkın yanında bulunarak
tarafımı belli ediyorum ve elimden geleni gücümün yettiğini yapıyorum.''
Milan Kundera'ya da saygımız sonsuz, ama biraz ağırlığı da olmalı var olmanın.
Sevgi ve saygılarımla...