Sene 1957 henüz altı yaşında iken ayrılmış anne babanın çocuğu olduğum için, büyütülmek üzere babaanneye verildim.
Mutsuzluğundan dolayı huzursuz bir çocukluk geçiriyordum.
Hırçın ve aksi söylenenin tam aksini yapan yaramaz, annemden başka hiç kimseyle mutlu olmdığım dönemde; babaannem beni oyalanmam için Eskişehir deki kendi kız kardeşinin yanına götürdü,
Öğlen uykusu için çok baskı yaparlardı ve tayzem bana uyu, uyumazsan ayaklarını kırar öyle uyuturum derdi.
Yine bir öğlen vakti teyzem beni yatırdı kendi de yanıma yattı ayaklarını kırarım uyu lafını da tekrarlamayı unutmadı.
Ne yazık ki kendisi uyuya kalmıştı.
Ben de yavaşca kalktım, ahıra tavukların, civcivlerin yanına gittim.
Ve onlara uyumalarını söyledim. Tabii ki beni dinlemediler.
Ben de yakalaya bildiğim kadar civcivi aynı teyzenin bana söyladiği gibi yaptım yani ayaklarını kırıp yan yana yatırdım!
Ve koşa koşa teyzeyeme gittim.
Uyandırdım onu, alıp ahıra götürdüm.
Teyze uyumadılar, bende ayaklarını kırıp uyuttum onları dedim.
Bana baktı tabi söz dinleseler di neden seni dinlemediler dedi .
Hemen ağlamaya başladı. Üzülmüştü.
-Neden ağlıyorsun teyze dedim?
-Hava çok sıcak canım karpuz istedi, ama gelin kuyuya karpuz koymamış sıcak karpuz yenmez, onun için ağlıyorum dedi.
Ve ekmek yapmak için fırın yakmaya gitti.
Ben teyzem geline kızmasın, üzülmesin diye kenarda ne kadar karpuz varsa yuvarlaya yuvarlaya, hepsini kuyunun içine attım.
Bu sefer gelin kıza gittim. Sen üzülme! Teyzem sana bağırmaz! Ben soğusunlar diye karpuzları kuyuya attım.
Gel ellerimi yıkayalım, sonra bizde ekmek yaparız dedim.
Ama gelin kız kaçtı gitti.
Teyzeme söyledi.
Babaanne ile teyzem geldiler ikiside çok kızgındı bana. Bağırdılar ya içine düşseydin biz ne yapardık? Dediler bende onlara annem üzülmezdi! O beni size verdi dedim.Annem bana çocukluğundan kalma taş bebeğini vermişdi.Ben o bebeği kırdım çöpe attım.Annem bana kızmamıştı.Babanneciğim sen üzülme annem kırılan bebekleri için kızmaz kimseye benim içinde kızmaz kimseye taş bebekdi annemin bebeğide ben kırıp attım çöpe bende oannenin bebeğidim bana birşey olursa kızmaz sizlere.
Babannem beni hemen anneme vermek için İstanbula getirdi.
Sizlerle paylaşmak istediğim bu anım aslında çocukların yanında
konuşulan her yanlış kelimenin nerelere varabileceğinden bir örnektir.
Ben şimdi; nerde bir civciv görsem ağlarım.
Ve yaşadığım çocukluğumu hatırlarım.
Anımı okuyan herkeze teşekkür ederim. Saygılarımla…




( Çocukluk Anısı başlıklı yazı RumeysaToppare tarafından 25.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu