Eskiden beri araba kullanmayı ha bir de benden daha iyi
kullananlara kıllanmayı severim. Arkadaşlarımda dalga geçer benim ile ''Tamam
anladık İsmail sen de iyi kullanıyorsun ama senden iyi kullananlar da var kabul
et artık.'' derler. Desinler yine de severler beni ya. Arabalar eskiden çok
basitti. Ne elektrikli camları vardı, ne hava yastığı, ne de yol bilgisayarı...
Şimdilerde artık bu özellikler yeni arabaların hepsinde standartların içinde
olarak satılıyor müşteriye... Yakında da uçuracaklarını söylüyorlar arabaları,
olur mu olur. Bir de tuvalet ile banyo koyarlar ise arabaların içine lükse
bakın siz o zaman ki...
Taktım ben bu yol bilgisayarına, hem de bayağı taktım. Girdik hanım ile bir
araba bayisinin kapısından. Selam ve aleykümselâm faslını yıldırım hızı ile
geçtik, orada takılıp kalmadık. Sonrası malum ne alırsınız ne içersiniz faslı…
Onu da birer çay alarak, hızlı bir şekilde geride bıraktıktan sonra gelelim
sadede. Sadet, yani bu bildiğiniz Saadet değil. Konuya girip, arabamızı
alabilirsek alıp o zaman saadete ereceğiz. Allah var satış elemanları da
bayan/erkek çok kibar ve de alımlı çocuklar. Sanırım özellikle fiziği düzgün
olanları seçiyorlar. E tabi haksız da değiller hani. Sattıkları materyaller
öyle beş on liralık bir şey değil ki... Yüz binlerden bahsediliyor almak
istenince...
Bayan arkadaş sayıyor biz hanım ile arabanın etrafında dolanırken. ''Hmmm! Yol
Bilgisayarı da varmış ne güzel.'' Bu kadar arabaya para vereceksiniz de olmaz
mı? ''Var tabi İsmail bey olmaz mı yol bilgisayarı.'' Bende laf ebesiyim İsmail
olarak, laflar tükenir mi? ''İyi de bu yol bilgisayarları pek bir işe yaramıyor
gibi hanım kızım. Benim daha önce ki arabam da vardı İnternet'e giremiyorum ben
bu yol bilgisayarlarından sizinki de öyle mi?'' Satıcı kızımız bir an şaşırır.
''Amcacım yol bilgisayarı öyle bildiğin bilgisayar gibi değil, bu yol durumunu
anlatan bir bilgisayar, yoksa faceye, twittıra, maillerine filan giremezsin
bundan.''
Çeşitleri de yok mu acaba bu yol bilgisayarlarının, ne bileyim öyle aklıma
geldi işte. Şimdi satış elemanı kıza sorsam mı acaba? Ne soracaksın kıza
İsmail? Yok, yok merak işte soracağım mutlaka. Bu yol bilgisayarları sadece
kara yollarında mı var? Deniz, hava ve tren yollarında da var mı acaba? Sormam
lazım ama bir türlü cesaret edemiyorum. Kız belki de dalga geçtiğimi filan
zanneder. Yok yahu yapar mıyım öyle şey. Hem ben şimdiye kadar kimle dalga
geçmişim ki? Lakabımın Dalgacı İsmail olduğuna bakmayın siz. Ben askerde
bahriyeli idim de oradan geliyor Dalgacı İsmail yakıştırması yoksa başka bir
şey değil yemin billahi...
Bu alacağımız ikinci yol bilgisayarlı araba. Hay Allah ya bundan da mı
giremeyeceğim ben şimdi İnternet'e? Ya arkadaş her yerden İnternet'e giriliyor
da arabalardan niye girilmiyor bir türlü anlamış değilim. Tekrar kızımıza
dönerim. ''Kızım anladık bu arabada ki bilgisayardan İnternet'e girilmiyor
şimdilik, peki sonra bunun İnternet'e, faceye ve twittere girilebilenleri çıkar
mı?'' Satış elemanı kız yine şaşırmıştır. ''Vallahi ne diyeyim amca ben sana
şimdi çıkar da diyemiyorum çıkmaz da diyemiyorum. Olmaz olmaz diye bir şey yok,
teknoloji çok hızlı gelişiyor, neden olmasın.'' Taktım ben bu arabada İnternet
olayına. ''Öyle deme kızım biz hanım ile her sene yaz kış demeden en az beş on
kere çok uzun yollara gideriz. Allah'a şükür onunda var ehliyeti çift şoför
gidiyoruz. O kullanırken ben sıkılıyorum, ben kullanırken o sıkılıyor bilmem
anlatabildim mi? Hani birimiz kullanırken diğeri kıllanmasın o da yol
bilgisayarına girsin vakit geçirsin.'' Satıcı kız İsmail Amcasının yol
bilgisayarı ile ilgili abuk ve de sabuk sorularından epeyce bunalmıştır. '' O
zaman şöyle yapalım İsmail Amcacım. Siz seyahate çıkarken yanınıza bir tablet
bilgisayar veya küçük laptop alın, siz kullanırken hanımınız bakar, hanımınız
kullanırken de siz bakarsınız bilgisayara, o da olur size yol bilgisayarı. Daha
ne diyeyim ben size bu kadar kıyak yaptım bunu da unutmayın.'' Of ki of ''Bunu
daha önce söylesene kızım bizi de uğraştırmasana, ben de fellik fellik her
araba satıcısında yol bilgisayarlı araba hem de İnternet'e girilebilen yol
bilgisayarlı araba arıyorum. Doğru diyorsun. Alırım tableti açarım faceyi
açarım twıtırımı dalarım maillerime, sonra ver elini Antalya ver elini İzmir,
ver elini Bursa. Daha ne olsun daha ne olsun. Sağ ol kızım sağ ol.''