Doldu taştı haneye.
Ömrüm benzedi hapishaneye.
Baş vurdum bir çareye.
Derman bendeki yaraya.

Gidiyurum araya araya.
Hep vuruyorum karaya.
İyi niyetim bulaştırıyur beni belaya.
Veremiyorum aklımdaki hedefe.

Bir ses pes etmek yok diyur.
O sese demesi kolay geliyor.
Gençliğim eriyip gidiyor.
Elimde bir şey gelmiyor.

Gün günü kovalıyor.
Bir gün daha sona eriyor.
Her günün bitişinde.
Vademde bir yaprak düşüyor.

Zaman tutulmaz takvimi işliyor.
Bu doğanın kuralıdır.
Zamanı biten fani kuldur.
Bu yaşam yolunda mecburi yoldur.

Azaldı kalmadı mecalim.
Bilinmez ne zaman iyi olur halim.
Korkarım yorulur yazan kalemim.
Yazmaya yetmez nefesim.
( Hep Vuruyurum Karaya başlıklı yazı ÖNDER_34 tarafından 2/6/2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu