Sevinsinler...
Aydın geçinen imzaşörler
Her gün şehit haberlerini görmezden gelenler
Utanmadan, arlanmadan barış ve özgürlüğü lekeleyenler
Her fırsatta kin ve nifak kusmak için desise üreten akademisyenler
Biliyoruz ki alalanmış yüzleriniz var, hangisini kaldırsak nefret kusar bu taifeler
Ne milletimiz, ne devletimiz ve ne de bu bayrak uğruna şehit verdiklerimiz pişman değiller
Tek dünyaya inanan ve buna göre hesap yapan gafiller, yanınıza kimi alırsanız alın, bitecektir bu zillet ve cehalet
Ey zehap ve alalamayı bir şey sanan, vakıf ve devlet üniversitelerinde görev yapan, maksadını aşan millete rağmen okumuş cahiller
Garip...
Zaten biçareydi
Bir köşede sessizce beklerdi
Ne dilenir ve ne de acıyan gözlere güvenirdi
Çok zor kelam eden, sualleri dinleyen, başını eğen divaneydi
Kıt, kanaat geçinen,çok az yiyen, dikkatlice uzakları temaşa eden nefesti
Onun bu halini gören, merak eden, anlamak isteyenler sualler içinde beklerdi
Bazen ikram ve izzette bulunmak isteyen olursa, hiç seslenmeden oradan kalkar giderdi
Elbette ki niyet sahibi bu durumu anlamak isterdi, şaşkın bir vaziyette etrafına bakarken bir teyze çıka geldi
Evladım o kimseden bir şey kabul etmez, kendi halinde ve kendine yeten bir gariptir, o ikramı dilenenlere veriniz dedi
Peki, teyze kimdir bu adam diye sual eyledi, evladım ne sen sor, ne de ben zor durumda kalayın diyerek müsaade istedi
Yar...