Sözünü sakınmadan ulu orta yayarsan , Başına gelenlerden şekva eyleme gönül Kırdığın gönülleri tekbaşına koyarsan Gidip kara taşlara hiç dert söyleme gönül Yüreğindeki azgın fırtınaları durdur Takılırsan nefsine bil ki; yol almak zordur
Zaman zaman kendini aynada seyrederken Yansıyana aldırma, takılma görüntüne Vesveseyle karışık sesler "güzelsin" derken Unutma gençlik geçer, sarıl iman örtüne Ruhundaki zelzele yıkar, eder derbeder Farkında olmasan da nefsin senle harb’eder
Okuyup ezberlerken "Kitab’ın" tekmilini Dilin ile kalbinin bir olması gerekir Sürü sürü kuşlarla Ebrehe’nin filini Düşünüp de kişinin; ders alması gerekir Sıvalı duvarlarda oynaşır gölgecikler Zihnin de, çağrıştırır kurtçuklar ve böcekler
Bilir misin ey gönül? Kimisi bir kenarda Oturup da, günahı başkalarına yükler Kimisi hep hatasız, kimisi boyna narda Yaşadığını sanır; ümit içinde bekler Nasihat eder durur, anlayan olmasa da Belki dinleyen olur telinden çalmasa da
Sen, kendini nefsine kapılarak yandırma Verilenle yetinip, şükrünü göster evvel Yalan, yanlışa dalıp şeytanı uyandırma Görmesen de bilesin omzundadır daim el Her gördüğüne değil, bazen sır olanlara İnanarak dönüp bak, hak ile solanlara
/Bilinir ki sabırdır koruğu helva eden Ot kadar aklın yok mu? Söyle, acelen neden?/
( Şekva Eyleme Gönül başlıklı yazı Nilüfer Sarp tarafından 11.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.