Aklımdan çıkmıyor sesi dedemin,
Tarlada zar kadar Artvinli olsak...
Memleketim diyen yaşlı nenemin,
Başında çar kadar Artvinli olsak...
Tadı bir başkadır buğday ununun,
Ömrü çok kısadır yaz sezonunun,
Ocakta tutuşan soç odununun;
Külünde kor kadar Artvinli olsak...
Zevki bir başkadır dağda sobenin,
Affı mümkün elbet gerçek tövbenin,
Yeni doğmuş masum tatlı bebenin,
Yüzünde nur kadar Artvinli olsak...
Her sabah dallarda kuşlar ötende,
Kaçkarlara çöken sisler yitende,
Yanan odunlarla baca tütende,
Ocakta mur kadar Artvinli olsak...
Bedenin çalışır çayır biçende,
Kendine gelirsin suyu içende,
Vakit dolup öte yana göçende,
Dildeki sır kadar Artvinli olsak..
Herkes ekmek için gurbete gitti,
Kimi abad oldu kimisi yitti,
Şu gurbet elinde bir ömür bitti,
Saçtaki kır kadar Artvinli olsak...
Kilit bulunmazdı orda kapıda,
Biliyorum vardı her bir yapıda,
Yüzyirmi santimdi sanki çapı da,
Eski hızar kadar Artvinli olsak...
Şehrin binaları şimdi boğuyor,
Her sabah yeni bir ümit doğuyor,
İnsan iki metre yere sığıyor,
Köyda mezar kadar Artvinli olsak...
14.03.2017
Avni Temiz