Aslında tarihi bir olay. Ta
insanlığın başlangıcına kadar gittiği rivayet ediliyorsa da o devirde görsel ve
yazılı hiç bir veri olmadığı için tabi ki bunu ispat etmemize imkan yok, Adem
as. ile Havva Anamıza'da soramayacağımıza göre. Çok önemli bir hareket, büyük
bir adım hem de evlenenler için... Nedir nedir diye hemen düşüncelere
daldığınızı görür gibi oluyorum. Hani nikah masasına oturduğunuzda ayağına bas,
ayağına bas diye bağırır ya herkes, kadın ve erkek de o an gaza gelir
birbirlerinin ayağına basmak için büyük çaba gösterirler, birinden biri de
baskın çıkar ve öbürünün ayağına basar. Neymiş efendim kim ayağa önce basarsa
ev de hep onun sözü geçermiş...
Tarihte tespit edilmiş ilk ayağa basma olayı M.E.Ö. yani Milattan En Önce 18126
yılında Simpirliler zamanında gerçekleşmiştir. Bunu nereden öğreniyoruz, tabi
ki çok kıymetli arkeologlarımızın bulduğu taş tabletlerin okunmasından sonra bu
bilgi elimize geçmiştir. Simpirlilerin o tarihe mal olmuş muhteşem
devletlerinin başkenti Simpiropolis'de evlenen bir çift olan kara ayak lakaplı
bayan Finekoyus ile demir burun lakaplı erkek Şurterinokoja'nın nikahında ilk
defa gerçekleşen bu ayağa basma olayı, daha sonra geleneksel hale gelmiş ve
halen günümüzde de uygulanması devam etmektedir. Her ne kadar günümüzde evlenen
çiftlerin bir çoğu ''Hay ben bu ayağa basma olayını icat edenin, gelmişini,
geçmişini.'' diye Finekoyus ve Surterinokoja'ya galiz küfürler ile giydirse de,
yine de ayağa basma olayını son hızıyla devam etmesinin önüne
geçilememektedir... Yine tarihi taş tabletlerde yazılanlardan öğrendiğimize
göre kara ayak lakaplı Bayan Finekoyus'un evlendiği eşi Surterinokoja'nın
ayağına bir yanlışlık sonucu veya bilerek basmadığı, o anda ayağının altı
kaşındığı için kendi ayağını onun ayağının üstüne koyarak kaşımaya çalıştığı,
yoksa başka bir amacı olmadığı, o meşhur taş tabletlerin üstünde yazılanların
çözülmesinden sonra kabak gibi ortaya çıkmış tarihi bir gerçektir...
Daha sonra yine M.E.Ö yani biliyorsunuz işte milattan en önce ki Cilalı Taş
Devrinde yine başka bir nikah töreninde Çin Ülkesinde Fiyumiya adlı kadın ile
Çiangertinki adlı delikanlının nikah töreninde bu sefer delikanlı Çiangetinki
nişanlısı Fiyumiya'nın ayağına tam basacakken araya giren bir maymun ortalığı
birbirine katmış, nikah memuru önünde ki cilalı taşları maymuna doğru
fırlatınca maymun arazi olmuştur. Sonrasında kargaşadan yararlanan bayan
Fiyumiya fırsatı değerlendirmiş ve Çiangetinki'nin ayağına o basmıştır. Bu
tarihi olayda o zamanki taş baskı gazetelerde yayınlanmış ve tarihe geçmesi de
kesinleşmiştir ben de o zaman ki Çinli Tarihçilerin yalancısıyım...
Bu seferde gidelim Orta Roma İmparatorluğuna, yıllar yıldırım hızı ile
geçmektedir. Orta Roma işte, adı üstünde Batı Roma İmparatorluğu ile Doğu Roma
İmparatorluğunun arasında, onlara komşu bir akraba imparatorluktur. M.E.Ö tarih
4571 dir. Bir pazar günü Orta Roma İmparatorluğunda toplu nikah kıyılacaktır o
gün. Evlenecek çiftler Orta Roma İmparatorluğunun nikah memurlarının karşısında
evlilik hayatına evet diyecekler lakin kim kimin ayağına basacak diye de
nikahları izlemeye gelenler büyük merak içindedirler. İmparator 86.
Jüstinyanikonus ayağa kalkar ve hem evlenecek çiftlere hem de seyircilere kısa
bir konuşma yapar özetle şöyle ''Ey Orta Roma Halkı biliyorsunuz ki biz ortada
kalan bir halkız, denize açılmamız da çok zor ortada olduğumuz için bu sebep
ile ham madde yurdumuza çok az gelmekte ayakkabıda üretilememektedir, her kim
ki bu toplu nikah töreninde eşinin ayağına basmaya kalkarsa ve eşinden de bir
ah ve of hatta of ki of sesi çıkarsa onlar arenada aslanlara atılacaktır böyle
biline.'' Bir an da herkes şoke olur, herkesin başından kaynar sular dökülür,
aslanlara yem olmaktan iyidir yine de diye düşünmeden de edemezler Orta Roma
Halkı...
Gele gele geldik M.E.Ö Milattan En Önce 2610 yılına.. O devrin en önemli
imparatorluğu Sakaretlerdir. Sakaretlerin az da olsa papirüs kağıtlarına
yazdıkları bir takım şeyler, kanunlar manunlar vardır. Sakaretler Ülkesinin
nikah törenlerinde ise ayağa basmak en birinci kanun haline getirilmiş ve de
bir papirüs kağıdında zaptırapt altına alınmış, buna uymayanların ise hafif
şekilde cezalandırılmaları kararı anayasalarına koyulmuştur. Sakaretlerde
evlenecek çiftler ceza almamak için bu neden ile evlenmeden haftalara önce
birbirlerinin ayaklarına basma talimi de yapmaktadırlar. Yalnız bu talimlerde
bazen istenmeyen kazalarda olmakta ve çiftlerin bazılarının ayakları da
sakatlanmaktadır. Ayakları sakatlanan çiftler ise Hipokrat Yemini etmiş o
zamanın tescilli doktorlarından rapor alarak, ayaklarının çalışamaz durumda
olduğunu ispat edip ayak basma olayını yapmamakta ve de cezadan da
yırtmaktadırlar. Yoksa durum feci...
Hep de Milattan Önce zamanlardan bahsettik. Milattan sonrada tabi ki bu klasik
ayağa basma olayı son sürat devam etmektedir. M.E.S. Yani Milattan En Sonra
1992 yılında bir nikah töreni, tarih ekim ayının sonları, Bursa'da bir nikah
salonu. Arkadaşımız Ahmet ve eşi hiç gaza gelmemiş, birbirlerinin ayaklarına
basmak içinde en ufak bir çaba göstermemişlerdir. Çok da önemli değildir
aslında onlar için evde kimin sözünün geçeceği. Hayat müşterek ise eğer,
acılarda, güzelliklerde beraber paylaşılacaksa o mutluluk dolu evlerinin içinde
çocukları ile kimi zaman eşinin kimi zamanda kendinin sözü geçecektir illa
ki...