Dinecektir...
Bir gün gözyaşların
Açacaktır solmaya yüz tutan umutların
Yüreğini dağlayan acın, metanete davet eden sabrın
Çektiğin her çile ve cefanın bir bedeli olduğu muhakkak bitecektir
Yeter ki sen kendini bırakma, kendini yalnız sanma, ıssız rıhtımlarda ağlama
Daldan düşen her yaprak, içini daraltan, seni sana bırakmayan an, alıp götüren zaman yüzüne gülecek
Sen kim olduğunu, niçin var olduğunu sorgula korkma, cahil ve edepsizin sözüne kanma, ümidi bir an olsun bırakma
Bitecektir...
Elbet bir gün sabrı seç
Her cefada yeise girme, isyan etme
Kaderim böyleymiş diyerek karanlığa girme
Zan ve ön yargılar aklı karartır kat a fırsat verme
Bilmediğin ve şahit olmadığın nice dramlar vardır şikayet etme
Bilgiye erişmeden, muhakeme etmeden, araştırmayı geciktirmeden geçme
Kaderin azmine akıştır, farkında lığı yakalamak niçin sana uzaktır, miskinliği tercih etme
Ruhun, vicdanın, aklın, iraden ölümde dirilmeye talipken, candan geçmen of aman demen gariptir deme
Hiç bir an umuttan uzaklaşma, her umut hevesten arınmalıdır unutma, bilgi ve çabana muhtaçtır korkma, bizzat yaşa ve yaşat üzülme
Can...
Yakmalı sineyi
Meftun eden firkati
Alıp götüren niyet ve ümidi
Sabırda demlemeden, sırdan geçirmeden
Marifete bezemeden, hikmetine tahammül göstermeden
Ufuk ve tasavvuru azimet bilerek, tefekkür ve tahayyül için irfanı seçerek
Sevdanın en duru halinde nefeslenmenin, candan içeri olan cana erişmenin
Her hal ve aidiyette hak rızasında edebi, hilmi, haşyeti, azimeti nefsine tercih etmenin vaktine vasıl olmalısın