Ne de tatlı bir sıvıdır o mübarek göz yaşları, midenize gitmese bile...
Herkesler de beceremez hüngür hüngür ağlamayı, duygusallığı. Bulutlar çoğu kere
ağlarda zamansız, hesapsız kitapsız, taş yürekliler ağlamaz, ağlamayı bilmez.
İnsanlıktan çıkıp da insanlara zulmedenler, Srebrenitza'da olduğu gibi,
Azerbaycan'da Dağlık Karabağ'da olduğu gibi, çocukları, kadınları katledenler
ağlamazlar, onların duyguları yoktur, insanlıklarının da olmadığı gibi... Ne
Adolf Hitler'in göz yaşını gördü kimse, ne faşist Benito Mussolini'nin, ne de
General Franco'nun. Onların ağlama zamanı geldiğinde ahirette, mazlumlar da
gülüyor olacak ve mutlaka ''Son gülen iyi gülecek.''
''Ağlamak ayıp değil saklama göz yaşını, yeter ki ağlarken de eğme bir an
başını.'' diye devam eder gider bir Melike Demirağ şarkısında. Ben de ağladım
tabi ki zamanında sevip de beni yüreğine koymayan birisine, adı mı, yüreğimin
defterinde kayıtlı tabi ki ismi... Sadece ona da değil. Nerede ne zaman bir
çocuk acılar içinde kıvransa, ölse, öldürülse tutamam ben göz yaşlarımı,
salarım gider. Ölen çocuk, öldüren kocaman insan. Tabi sadece dış görünüşü
insan, şekil olarak, duygu olarak vahşi bir hayvandan farkı yok onların...
''Ölüm Allah'ın emri ayrılık olmasaydı.'' demişler. Ayrılığın hüznü sevgilisini
kaybeden de vardır, vatanını kaybeden de, zaten vatan en büyük sevgili değil
midir? Üzerinde özgürce ayağını basacağın bir toprak olmazsa sevmek ve sevilmek
neye yarar ki? Hazreti Mevlana ''İçte ki kiri su değil ancak göz yaşı yıkar.''
demiştir. Göz yaşları döker günahlarınızı bir bir sonbaharda dökülen yapraklar
misali yere serilir günahlarınız... Bir Fransız Atasözü de ''Aşk için dökülen
gözyaşı ve savaşta akan kana bedel biçilmez.'' der...
Hepimiz kendi isteğimizin dışında bu dünyaya teşrif ettik. Elimizde değildi
gelip gelmeme konusunda seçim yapmak. Yine çoklarımız günahkar kullarız
Rabbımızın karşısında. Gülmek, eğlenmek tabi ki güzel dünya hayatında lakin o
günahlar, ah o günahlar bırakmıyor yakamızı bir türlü... İşte o bazen gündüz
bazen gece akıttığımız göz yaşları dökecektir günahlarımızı, sonrasında bir
sakinlik, bir dinginlik, bir ferahlık ruhumuzda ve benliğimizde iyice
oturacaktır içimizin dehlizlerine...
''Akarsu neredeyse orası yeşerir. Nerede gözyaşı dökülürse oraya rahmet nazil
olur.'' demiş Hazreti Mevlana... Hayatın acı dolu yanları olduğu gibi, tatlı ve
güzel yanları da var. Denizlerde kopan fırtınadan sonra sular sakinleşir,
ortalık durulur. Tatlı tatlı martı çığlıkları kaplar ortalığı... Yüreğimizde
kopan fırtınalarda akan gözyaşları sonrasında durulur bir şekilde, huzur gelir
ruhumuza. Bir zaman çekilen sıkıntılardan sonra rahatlık da olacaktır mutlaka
insan hayatında. Yeter ki göz yaşları boşa akmamış olsun...''Gözyaşının yüzde 1
i sudur geriye kalan yüzde 99 u duygu!'' dur derler. Türkçe'nin büyük
üstatlarından Necip Fazıl'da bir beytinde şöyle anlatmaktadır göz yaşını
''Yaratan,rahmetini kahrından üstün saydı, Ne olurdu halimiz, gözyaşı
olmasaydı.'' Dileyelim ağladığınız günler az güldüğünüz günler çok olsun.
Hepinize en derin sevgi ve saygılar...