Korkan...
Korktuğundan kaçar
Kul ise korkuyu
haşyet yapar ve hakka koşar
Aklı marifete erişmeyen,
hikmeti öteleyen zan ile yaşar
Terki edep eden,
cehaleti sahiplenen, hakka
kul olmaktan imtina eden azar
Her yol tefekkür
eden için hakka çıkar,
gaflet aklı karartır, kalbi
katılaştırır iradi olmak ister
Kim olduğunu bilmeyen,
sanal bir kişiliği tercih eden,
hülyalarının peşine
düşenden nasıl samimiyet beklenir
Divan...
Yazarım, ne ararım
Adresi meçhul olan aşka ramım
Ne arzuda,
ne hevaya adanmak için yaşarım
Beni mecnun eden
sevdanın hicranıyla yol alırım
Hangi hana uğrasam,
geçmişine şöyle bir baksam yanarım
Nice umutların
henüz açmadan solduğuna,
kuruduğuna şahit olur ağlarım
Bahtın her sahnesinde aklı,
marifeti, samimiyeti, niyeti sabrın
devranında öncelediğine inanırım
Hiç...
Beklemediğin bir anda
Vakit gelmiş olacak,
gönül hicrana kanacak
Gözler çaresiz uzaklara bakacak,
ruh öteleri yaşayacak
Hüzün şarabı derin bir tesir ile
zihni kuşatacak, akıl o an şaşacak
Keşkeler işe yaramayacak,
ufuk kararacak, umut hazanın
Artık her lahza anbean
ruhunla bir başka aleme doğru
yürümenin teslimiyetini anlatacak
Sen...
Ne ateşsin
Ne de suya bedelsin
Sen sana hitap