AĞAC-I SAADET
Battı bahtım dün akşam mutsuzluğa sahiden
Şimdiye dek ne gördü ki gayri ne görecek
Güz değildir ama bak solmaktadır şimdiden
Senin kutlu elinde açsa dediğim çiçek
Ne güzel dinlenirdi yorgun gövdelerimiz
O serin gölgesinde diktiğimiz ağacın
Mutluluk denen hazza erişirdik ikimiz
Sarınca yarasını şefkatle bir muhtacın
O ağaç ki meyvesi bizi besler durur da
Yeter hem daha nice karnı aş görmemişe
Sevgiyle sulanmazsa filizleri kurur da
Ulaşamayız asla o yakuttan yemişe
Gölgesinde barınmak henüz gecikmiş değil
Kurmak mümkündür halâ çardağında hamaklar
Yeter ki o ağacı candan korumayı bil
Her bir tomurcuk bize nice müjdeler saklar
(21.05.1982 – Telecam/LÜLEBURGAZ)
Zekâi BUDAK
(C'est le première édition.)