Kız mutfağa doğru yattığı yerden seslenir...


- Anneeeee kız kahvaltı hazır mııııı!
- Hazır kız hazır... Allah canını almaya...
- Kalkıyorum birazdan ballı sütümü de hazırla
- Olur olur kraliçe hanımefendi başka bir arzunuz?
- Ben beş dakikaya kadar kalkıyorum kız anne
- Altı dakka olsa şaşardım zaten bir kere de beş dakkanın altında kalk ne olur dişimi kıracağım. Adaklar adayacağım sana...

Biraz sonra, yani beş dakikadan çok fazla bir zaman sonra evin tek kızı Sühendan mutfağa esneye esneye gelir ve ağzından kerpeten ile çıkacak bir kelime sarf eder...

- Günaydın kız anne.
- Ne kızı kerata kadınım ben kadın hem de taşşşş gibi.
- Canım lafın gelişi işte anneeeeeeeeee!
- Gelmesin gelmesin böyle laf.
- İyi tamam yaaaaaa ne bağırıyon ki güççücük çocuğa
- Kim haspa sen mi güççücük, ufal da cebime gir, evlendirsem anneanne bile yaparsın beni.
- Sahi mi kız anne?
- Bak kız deme dedim yine karıştırıyorsun lafın arasına.
- Taaaam yaaaa !
- İkinci de sesim çıkmadı üçüncü de fena çarpacağım...
- Okey Dasty...
- Dasty kim kız yoksa Amerikalı sevgili mi buldun?
- Yok yaeee lafın gelişi işte bizim arkadaşlar arasında hep söyleriz.
- İyi tamam anladık. Kahvaltını yap hadi.

Sühendan masaya oturur. Sucuklu yumurta konmuştur önüne ve önündeki kahvaltıya hızlı bir şekilde girişir. O arada annesi de bulaşık makinesine tabakları koymak için sudan geçirmektedir.

- Anne kız bu sucuklu yumurtayı noter huzurunda test ettik mi bir kerem?
- Ne noteri kız, ben pişirdim onu ben, kendi kendimin noteriyimdir evvel Allah. Hem nereden çıktı bu noter muhabbeti?
- Bir yerden çıkmadı be annem, hep var zaten bu noter muhabbeti... Baksana televizyonlarda her şeyi noter huzurunda test ediyorlar.
- Onlar eder bir de seni test ettirsek şu noterlere dolu arızan çıkar vallahi de billahi...
- Kalbimi kırıyon bak annneeee, elli mi sallaaaasam ellisi de bakma ben yüz vermiyorum kimselere...
- Utanmasan beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de ben varmadım bile diyeceksin.
- İstemedi mi kız geçen sene, yalansa yalan de ben tipini beğenmedim de varmadım dı...
- Ha o baytarı mı diyorsun ne doktoru be veteriner o veteriner...
- Olsun o da hayvan doktoru ya, sonuçta doktor işte aynı kapıya çıkıyor...
- Baktı ki ben senin gibi hayvanı ıslah edemem vazgeçti baytarım doktorum...
- Küserim, kırılırım çat diye ama bak anneeeeee!
- Bir şeycik olmaz sonra yapıştırırız kız bir güzel yapıştırıcı ile...

Anne ve kızı Sühendan kahvaltı faslı bittikten sonra salona televizyon seyretmeye geçerler. Sühendanın elinden kumanda düşmemektedir.

- Kız anne bu evlilik programlarını kaldıracaklar filan diye bir dedikodular dolaşıyormuş?
- Kaldırsınlar ne olacak?
- Olu mu kız ben de gider oradan belki bir koca bulurdum.
- Aha şuraya yazıyorum, sen oradan koca bul ben de çıkıp at gibi kişnerim sokaklarda.
- Yapma kız anne, bak iyi bir koca bulursam söz sana sekiz tane torun vereceğim hem de kısa zamanda...
- Dur kız dur evlendin de sekiz toruna mı kaldı iş? Damızlık mısın sen? Futbol takımımı kuracaksın sekiz çocukla, üç daha yap kadro tamam olsun bari... Yedekleri de sonra düşünürüz... Hem ben bayramlarda, seyranlarda baban ile onlara nasıl harçlık yetiştiririm?
- Kolay anne hemen gider harçlık kredisi çekersiniz, sonra da otuz altı ayda taksit taksit ödersiniz?
- Kandırma kız beni harçlık kredisi diye bir kredi mi var?
- Var tabi bu yeni çıktı...
- Çarparım bak bir de sonra yer çarpar.
- Aman yer çarpsın da sen çarpma sakın, yer daha az acıtıyor.

Daha sonra kanaldan kanala atlama ve zapping durumları ile birlikte kumanda savaşları başlar. Ev de bir de küçük televizyon olmasına rağmen ikisi de büyük plazma televizyonda kendi istedikleri programı seyretmek arzusundadırlar...

- Kız öbür kanalda da Ümit Usta değişik bir yemek tarif ediyor aç bakalım orayı azıcık.
- Dur anne yaaaa şu paravan bir açılsın hele bakalım İsmet Amca ile Mihriban Yenge birbirlerine varacaklar mı? Çok heyecanlı burası...
- Sana ne kız İsmet Amca ile Mihriban Yenge'den, düğünlerini sen mi yapacaksın? Hem nereden amcan ile yengen oluyor senin? Gidip de nikah şahitleri mi olacaksın ya da göbek mi atacaksın düğünlerinde? Beşi bir yerde, altısı bir yerde mi takacaksın?
- Öyle deme anne ya sevenler kavuşuyor, sevenler... Ah bir de ben kavuşsam sevdiğime. Beyaz Atlı Prensim bir yerden çıkacak illa ki...
- Sen daha çoook Beyaz Atlı Prens beklersin de sonun da seni şu karşıda ki kapıcının oğluna verip ben de kurtulacağım senden, sen de benden...
- Gidip en iyisi SBGT'ye üye olayım da işlerim daha kolaylaşır o zaman kız anne...
- O ne kız yasa dışı örgüt filan mı, illegal işlere mi giriyorsun benden habersiz çok fena çarparım bak sonra demedi deme...
- Yok be SBGT kısaca Sevenleri Bir araya Getirme Teşkilatı. Ona üye oluyorsun sana kısa zamanda bir yavuklu buluyorlar, hem de kelli ferli, alnı terli cebi de mangırlı...
- Yine kafa yapıyorsun annen ile afferin sana. Sütümü helal etmeyeceğim bak bilmiş ol.
- Ne sütü, hani mememin ucu yoktu da hiç emziremedim ben seni hep komşu kadınlar emzirdi, bir dolu süt annen var demiyor muydun sen?
- Olsun, onlara söylerim onların sütünü helal ettirmem ben de...

O arada programların arasına reklam girer.

- Hadi ben alışverişe çıkıyorum. Ev de bir şey kalmamış. Sen de ben gelene kadar üstünü başını giy de, bu gün pazar babanla gezersin biraz...
- Taaam taaam yaaaaaaaaa!
 
( Noter Huzurunda başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 4.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu