İş arkadaşlığı çok önemli ne bir askerlik ne de başka bir arkadaşlığa
benzer
Bir insanın sekiz on saat çalıştığını düşünürsek günün en güzel verimli tarafını
iş arkadaşlarıyla geçiririz iş
arkadaşımız iyi ise o iş yeri insana yorgunluk değil mutluluk ve huzur verir iş arkadaşınızın dini
ırkı milleti ne olursa olsun fark etmez bence yeter ki iş arkadaşınız size
karşı saygılı olsun
Almanyada çalıştığım iş yerinde benimle beraber dört Türk vatandaşıyız
birbirimizi çok severiz ve benim gönlümde ap ayrı bir yerleri var Türk
arkadaşlarımın sanırım onlarında gönlünde benim yerim var birbirimize karşı çok
saygılıyız bundan hiç şüpem yok
bu işyerinde sekiz yıl boyunca daha bir gün eve sitresili gelmedim
arkadaşlarım sayesinde bundan önceki on beş yıl çalıştığım iş yerinde hemen hemen
hergün eve sitresli gelirdim çünkü iş arkadaş ortamı iyi değildi hep
birbirlerinin kuyusunu eşmeye çalışan insanlarla doluydu iş yeri
Şimdi ki çalıştığım bu iş yerine başlarken bir dua etmiştim ey güzel Allah ım
bu yeni başlayacağım iş yerinde bana parasından daha çok kalbi temiz anlaşabilceğim
iş arkadaşları nasip eyle diye Allah ım dualarımı kabul eyledi ve iş yerinde ki
arkaşalarım harika insalar bunlardan birinin adı Manfred
Alman iş arkadaşımdan bahsetmek istiyorum sekiz yıl beraber aynı yerde
çalıştık sekiz yıllık zaman içerisinde bana karşı hiç bir hatasını görmedim Manfred
şu an atmış üç yaşında tanıştığımda elli altı yaşındaydı bende kırk üç
yaşındaydım aramızda yaş farkı oldukça fazla ama bana hep büyükmüşüm gibi
davranırdı yapacağı işleri hep bana danışırdı
Bu davranışlarıyla Manfred i çok sevdim benim için bütün Almaların içinde
tanıdığım tek insan gibi insandı altın gibi bir kalbi vardı Manfred hayatını yaşlı annesine adamış
annesiyle beraber babalarından kalma bir evde yaşıyorlar annesini çok seviyor ve yaşlı annesine bakıyordu annesi
hastalandığında dünyası yıkılmış gibi oluyordu bunu annesinin hastalandığında bana
anlatırken anlıyordum yüreğinde kopan fırtınaları
birde tutuğu kikers offenbach futbol takımı yenildiğinde çok üzgün olurdu
tek hobisi kikers offenbach futbol
takımıydı eintrach Frakfurt takımını hiç
sevmezdi bir gün şaka yapmıştım eintrach Frakfurt futbol takımı oyuncularının
posterini çalıştığımız iş yerinin tavanına asmıştım posteri tavanda görünce
bana kızmadı ama hemen bir merdiven bulup posteri tavandan indirdi posteri
yırtıp çöpe attı öyle çok huylanırdı eintrahc frakfurt takımından manfred
kikers offenbach takımını çok seviyordu
Şimdi iş arkadaşım Manfred emeklisine on ay kalmışken ak ciğer kanserine
yakalandı bu durum beni çok üzdü gerçekten benim için eşi bulunmaz bir iş
arkadaşıydı bazen kendi kendime diyordum elhamdülillah biz müslümanız ama
müslümanlığın geregini namaz ve oruç
dışında hep manfred yapıyor diye
örnek vereçek olursam başta kesinlikle karıncayı dahi küçük görmezdi yalan
söylemezdi kimseye kötü niyet beslemezdi bütün insanlığa kalbinde merhamet
duygusu var olduğuna inancım tamdı alkol almazdı oysa Almanların çoğu küple
bira içerler Mefred de bunlar yoktu
ve Türkiye de olan terör olaylarına çok üzülürdü ve bir iyilik yapsan
misliyle geri vermeye çalışırdı örneğin bir elma versen ertesi gün bir poşet
dolusu alır gelirdi parayı pulu hiç armazdı normalde Almanlar bir kuruşu dahi
ararlar ama Manfred öyle biri değildi bana
hep sorardı Şahin paraya ihtiyacın varsa söyle derdi bende sağol manfred paraya ihtiyacım olursa
söylerim derdim bu güne kadar hiçte ihtiyacım olmadı ama manfred in sorması
bana bir dost güveni veriyordu şimdi bana güven veren dost Manfred dağ gibi
çöktü belki üç ay belki altı ay yaşar...
Ali-Şahin (Azizoğlu)