Geç Karşıma Külahım Sana Anlatacaklarım Var
Bazılarına anlatıyorum, anlatıyorum anlamıyorlar ya da
anlamamazlığa gelip salağa yatıyorlar. Yatsınlar bakalım daha ne kadar
yatacaklar salağa çok merak ediyorum? Hazreti Mevlana merhum, büyük mutasavvıf
da ''Sen ne söylersen söyle, söylediğin karşındakinin anladığı kadardır.''
diyor. Anlatacaklarımı ya ben anlatamıyorum ya da onlar anlamıyorlar, buradan o
sonuç çıkıyor. Kimse anlamak istemiyorsa o zaman ben de külahıma anlatırım, ne
yapalım? Güzel güzel konuşurken, dünya işlerini, uğraşlarını''Sen onu benim
külahıma anlat'' deyince, arkadaşlarım, düşündüm ki Külaha anlatacaklarımı bir
bir gözden geçirip, kafamda toparlayıp bir şeyler anlatmam lazım bu Külaha...
Ey Külahım, aslanım, koçum, canımın içi, konuşa konuşa, anlata anlata dilimizde
tüy bitti... Bir ülke de eğitim ve öğretim sorunu çözülmeden o ülke gelişmiş
bir ülke olarak kabul edilemez Sayın Külah, bilmem anlatabildim mi? Eğitim ve
öğretimin de ana unsuru öğrenci ve öğretmenlerdir. Eğer ki ülke de öğretmenler
kendilerini geçindirecek kazancı elde edemiyorlarsa, hele hele ilkokul
öğretmenleri, ek gelir elde etmek için, ikinci bir işte çalışmak zorunda
kalıyorsa, o ülke de eğitimin nitelikli olduğundan söz edilemez. Bir ülkenin
milli eğitim sisteminde iki sene de bir müfredat değişir mi, not sistemi
değişir mi, söyle bana külahım? Ben bunları kime anlatayım, kimseye
anlatamıyorum da sana dert yanıyorum canım Külah...
Sayın Külah sen de biliyorsun ki dostumuz olduğu kadar düşmanımız da çoktur
bizim. Onların bağrımızda açtığı yaralar adeta bağrımızı delen bir hain oktur
canım Külahım... Biz bir zamanlar bağımsız bir ülke değil miydik? Nasıl oldu da
bu Nato denen illete dahil olduk? Nato denen illet şimdi bizim can
düşmanlarımız ile kol kola, sen anlayabiliyor musun bu hazin durumu Külahım?
Kime ne anlatıyoruz ki biz, pöh! Gazi Mustafa Kemal dememiş miydi milletine,
hepimize ''Bağımsızlık benim karakterimdir.'' diye? Nerede onun izinden gitmek?
Zamanında benim futbol maçlarına döner bıçağı ile giden vatandaşlarım vardı
biliyor musun Sevgili Külahım? Adamlara ''Niye maça döner bıçağı ile
geliyorsunuz?'' diye sorunca polis arkadaşlar, verdikleri cevap açık ve nettir
''Döner bıçağı ile takımımıza tempo tutuyoruz abiler. Bazen de çalgı niyetine
sesler çıkartıyoruz yoksa başka bir amacımız asla yoktur.'' diye cevap vererek
tarihe not düşmüşlerdir.
Neresinden tutayım ki ülkemin Külahım, neresinden tutsam elimde kalıyor bir
dolu sorun. Daha köylerden kente göçü bile önleyemedik, gecekondulaşmanın önüne
bile geçemedik tam manasıyla. Hiç kimse sahip olduğu mevkiden ve aldığı paradan
memnun değil. Herkes birbirinin omuzuna basarak ya da birilerinin ayağını
kaydırarak yükselme derdinde. Liyakatına göre, sahip olduğu bilgi, beceriye
göre insanlara mevki verileceğine, herkes birbirini kayırıyor, iltimas ve
torpil zirve yapmış durumda. İnan ki böyle durumlar Külahım...
Sevgili Külah bu memlekette bir sürü insan asgari ücret ile geçinirken, benim
milletimin vekilleri asgari ücretin otuz katı maaşı ceplerine koyuyorlar ve
trilyonluk cep telefonu faturalarını da biz vatandaşlara ödetirken yüzleri bile
kızarmıyor. Nasıl iş bu sen anlayabildin mi Sayın Külah? Onlar vekil, biz ise
milletin ta kendisiyiz. Gazi Mustafa Kemal'de dememiş miydi zamanında ''Köylü milletin
efendisidir.'' diye? Nasıl efendilik ise bu?
Aaaah Külahım Ah! Her bayramda ki trafik kazalarında yurdumda yüzlerce masum
insan trafik magandalarının yüzünden hayatını kaybetmektedir. Bunun ile ilgili
her ortamda her platformda çalışmalar, seminerler düzenlense de yine de benim
trafik magandası vatandaşlarım, bir sürü masum insanın hayatını hiçe saymaktan
bir türlü vazgeçmemektedir. Kime anlatıyorum ki ben bunları Sayın Külah?
Başkalarına anlatıyoruz, anlatıyoruz fasafiso, hava cıva... Ben de bir sana
anlatayım dedim. Demeseydiler keşke ''Sen onu benim külahıma anlat.'' diye,
yoksa dert yanar mıydım sana, anlatır mıydım hiç Sayın Külahım?
(
Geç Karşıma Külahım Sana Anlatacaklarım Var başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
17.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.