Arif Nihat Asya Ölümünün 26. Yılında
Edebiyatımızda “Bayrak” şairi olarak tanınan Asya, Bayrak şiirini Adana''nın kurtuluş günü olan bir 5 Ocak''ın heyecanı ile yazdı. Bir çok dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Şiirlerinde hece, arûz ve serbest vezinleri kullanan Arif Nihat, nazmın her tür ve şekliyle eserler vermiştir
Şiire aruzla başlamış,rubaileri iledaha çok tanınmış.Bu alanda beş kitabı yayınlandı.
. Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar. Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir. Bu olay hayatın sonuna doğru bütün yazarlarımızda görülmekte. Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını yaratmıştır.Bu şairin hayat çizgisinde yaşanan acı olayların da etkisi olmuştur.
Arif Nihat Asya''nın hakkında en kapsamlı araştırmayı ;Yavuz Bülent Bakiler yazmışdır.
Asya''nın ölümünden sonra eşi ile O nun hakkında bilgiler alır.
Şu bilgi o nun sade hayatı hakkında ne kadar yalın bilği veriyor.Asya''nın evlenme teklifi için eşinin ağabeyine gitmesi gerekiyordu.Servet hanım biraz kaygılı;çünki Asya okula bisikletle gitmekte.Bu sebepden dolayı pantolonunun paçaları daima yağ bulaşırmış.Kendinede böyle gelme diyemediği için kaygılanmış.
Ama Hoca o gün şık bir şekilde eşini babasından istemeye gitmiş.
Bir diğer anısı ise:eşine ben namazada dahi olsam,radyoda çırpınırdı karadeniz şarkısı ve mehter marşı çalarsa sesini biraz açıver demiş.
Şimdi Türk edebiyatının kilometre taşı olan bayrak şiirini okuyalım:
BAYRAK
Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim !
(
Arif Nihat Asya Ölümünün 26. Yılında başlıklı yazı
M.Filizman tarafından
6.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.