İSTİHARE UYKU GÜNCELERİ
"Göğsümde büyüttüğüm bir vedaydı
Kalbime çarpan."
(*başımı eğdiğim yerden dikilirdi karşıma, yaşlı bir brahman, çınar ağacının altında, hatırladığım bir geçmiş zaman, bin yapraklı lotus çiçekli minderinde saflığı arayan,
Bağırsam soyunurdu bir parça tenim,
Tek eksiği göz karası kadar sabi,
Çocuk kalbi.
Bir de vakitsiz çiçeklenen
Çocuk hevesi.*)
Bir çift göz yalancı sıcağın iğvasıyla uyanan,
Erguvan dallarına asılı kalsa,
Kırçıl kedi tırmanırdı bir çocuğun gözyaşına.
Antik kadınların dudaklarından akıp ağır ağır,
Kanatırcasına sülünün yalnızlığını
Sürfileden yokluğun ,yokluğun ki,
Hiç bölünmez bir kalandı.
Bir şiirde geçiyor olmasa
Kokmayı unuturdu,
Başlarında morşevkül Züleyha taçlarıyla
Menekşeler olmazsa yaşanır mıydı
Akşamın ardında bir akşam gibi yaşanan.
" Şadırvanların tenine üflenen duaydı,
Tenimden sızan"
(* yazıyordum bir nefes arası ya da kovulmuştum yaşamdan, istihâre uykularından kovulmuş bir adam gibi geçiyordum sokaklardan,
Bir şehirde mevsimin kış hali,
Birbirine hiç değmeyen, birbirine yağan kar,
Ve ben,
Ve kış,
Zinhâr ve çıplak mekan ötesi,
İçeri değil hep eşikte.*)
"Kızıldan sabahlığını sıyırıp üstünden,
Yalnız sana uzanan bir zamandı,
Tüm dillerde hep eksik yüzün söylendi."
(* bırak ben söyliyeyim güzelliğini,
Kim gezdiyse bahçende,
Yeraltı suları çekildi kabuğundan,
Geriye kalan, içkin sürüklenmiş gölge,
Kim öldüyse gecene, kim uzak ve dönmeyecekse,
Kim nefes alırsa yandı teni.
Binlerce pınar ağzından söndüremez,
Sararmış ışığında susan sesini.
Kim yaşamışsa tenha bir çocuk,
Çığlığını eğirir çıkrığında,
Hep bir kapı aralığında.*)
Kim durgun suda ellerini gezdirse
Ve sokulsa usul usul,
Acıları ufalardı gözlere yuvalı değirmen taşları.
Köklendiği yerden kendine sarılan dallar gibi
Çıplaktı elleri ve kimse
Elleriyle sevemezdi seni.
SÜHEYLA ALTİNKAYA TURAN
Dipnotlar
İğva: Ayartma.
Zinhâr:Asla
İstihare:hayırlı iş için rüyaya yatma ,din biliminde yazımı bu.
Arapçada ise:İstiáre.( tdk)
Sabi: Eski dilde retorik olarak kullanılıyordu daha sonra üzerindeki uzatmalar kaldırıldı.
Küçük çocuk anlamında kullanılır.
* Lotus çiçekleri brahmanizmde temizliğin simgesi olarak kullanılmıştır,
Bir de çamurun içinde kendini tırtıklı yerlerine yağmur değince temizleyebilen tek çiçek olması hasebiyle günümüz binalarının dış cephe boyamalarına da ilham kaynağı olmuştur.
* Bırak ben söyleyiyeyim güzelliğini*
Cahit Sıtkı Tarancı