Dur,yakma sönük kalsın mum
Ad gerekir teşhir olursa zulüm
De ki ;
"Ey ziya! cefası mıdır gölgesi kulun?
Yeter gölgemi değil aslımı vurun"
Boy boy uzanmış yere gölgeler
Kulaklarımda tiz bir yaprak hışırtısı
Bu yolda rengini soyunacak madem
Nedir adımlarda ki bu "ol"ma korkusu?
Sen ki;
Avuçlarında ölü serçe besleyen çocuk,
Sahibi değilsen çağırsanda gelmez.
Bir ibrahim'in sesini tanır o
Birde süveydayı
Vazgeç..
Ay yıldızı siler,Güneşse Ay'ı
Ey kainata hükmeden
Dokunuşların aşikâr,parmakların nihan
Oku kalbimi son kez
Süveydayı dair ne yazdıysam
Ucube yakarışlar ağır demirden
Aldım ki ibreti Şehr-i İrem'den
Sığındım sığındım bir tek kendimden
Ben ile beni dalaştırmadan
Süveyda ölü bir düş.
Ab-i ceşm ile büyüyen
Kalbime kadar yürüdü toprak
Adına muasır bir tek sözcük
Süveyda
Toplandığı gibi dağıl artık.
Dağıl ki ;
Düğün alayı geçiyor sansınlar
Kızıl ufuktan
Damar damar emsin kanını deniz
Solusun tüm yaratılan dudaklarını
Zaten sen,sen olmadın ki hiç
Ümit Seyhan
(
Süveyda başlıklı yazı
Ümit Seyhan tarafından
18.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.