Şekvaya dem vurur, yalanda usta,
Fırtına olmuştur, tozar kimisi.
Üstüne rakip yok, inan kumpasta,
Hilede bir tarih, yazar kimisi.
Sevişi sayışı, sahte gönülde,
İhaneti yazar, her türlü dilde,
Masum bülbüllerin, konduğu gülde,
Mübarek yuvayı, bozar kimisi.
İnsana bakışı, rüyadır riya,
İnandırır hemen, dost imiş güya!
Her türlü duayı, okuyup suya,
Cinlerin hattına, sızar kimisi.
Fıtratı gereği, yanar ve döner,
Vakti geldiğinde, mumları söner,
Bilme ki böylesi, ne vakit diner,
Durdukça nedendir, azar kimisi.
Hocadan hocadır, hacıdan hacı,
Yalanla kandırır, her tür muhtacı,
Mal varlığı desem, görünmez! ucu,
Zevk-i sefa ile gezer kimisi.
Belki de şu âlem, onlara cennet,
Biraz daha yazsam, çıkacak cinnet,
Ey Âdem bunlara, hiç etme minnet,
Dünyasına mezar, kazar kimisi.
Âdem Efiloğlu