Susarım kaç vakittir, içim dolu izmihlal
Muhabbetinle dolu, günleri özlüyorum.
Belki de son olarak, yaşadığım ihtilal
Anıların içinde, dünleri özlüyorum.
Ah nasıl anlatayım, bu halimi görene
Oysa ruhum sererdim, yüreğini verene.
Kırılmış yıkılmışım, viraneyim virane
Mutluluktan uçtuğum, tanları özlüyorum.
Tonla içime atsan, kahır tesir eder mi
Veyahut bir damlacık, zehir tesir eder mi
Değiştirsek her şeyi, sihir tesir eder mi
Birlikte yaptığımız,
sinleri özlüyorum.
Yolum yoluna düşüp, yellerle uçuşurken
Şarkılarda nakarat, dillerle uçuşurken
Yanıp yanıp köz olup, küllerle uçuşurken
Dokununca tutuşan, tenleri özlüyorum.
Kuşattığım kalbini, vicdanın koparsa da
Gezdiğim dağlarını, artık boran sarsa da
Dilim lal olmuş ama Âdem kalpten sorsa da
Geçmişimi kazdığım, anları özlüyorum.
Âdem Efiloğlu