Bugün benim elli yedinci doğum günüm.
Acı ve tatlı hatıralarla dolu dünüm
bugünüm.
Gül sevdalısı bülbülüm şakımaktan yorulmuş
,
Bilmezlerden oldum ne olacak sonum.
Ne edersem edeyim mutluluğa hasretim.
Her geçen gün artıkça artıyor derdim
kederim.
Güneşin altında çalışırken yorulmazdım ,
Şimdi en serin mekânlarda boncuk boncuk
terlerim.
İtiraf ediyorum, haddinden fazla
duygusalım.
Yaşayıp gördüklerimi, kabul etmiyor havsalam.
Tek suçum günahım, ince eleyip sık
dokumak,
Şaşırdım kaldım istiyorlar ki yırtılsın
benim de hayâm.
İçi dolu mutluluklar, rahvan at misali
şahlanmış,
Riyakârlık ve yapmacıklık çoğaldıkça
çoğalmış.
Ekmeği elinden alınmış çocuk misali
ağlıyorum,
Muhammedi güllerim vakti gelmeden
budanmış.
En şerefli mahlûk olan insan,
bozuldukça bozulmuş.
Ben gibi duygusal insanlar, çalışmadan
yorulmuş.
Her daim aklıselim düşündüğüm için,
Kemlik bilmeyen bu gönlüm derbeder
olmuş.
Seviyorum olmuyor sevmiyorum olmuyor.
İstediğim halde yufka gönlüm muhabbetle
dolmuyor.
Bu üç günlük fani dünyanın kaçmış tadı
tuzu,
Fikri güzel gönlü güzelleri, kimse
arayıp bulmuyor.
Kendimi bildim bile muhabbet fedailiği
yapıyorum.
Sadece ve sadece yerin göğün sahibi
yüce Allah’a tapıyorum.
Din gününün sahibinin rızasını kazanmak
için,
Emri-bil maruf nehyi-anil münkeri
yapmaya çalışıyorum.
Fırıldakçı olmuş insan görünümlü canavar
insanlar,
Okunmuyor artık ana fikri nasihat olan
kitaplar.
Gönül pazarında birbirinden manidar
aşklar satılıyor,
Ama ne hikmetse yapılmıyor hayırlı
siftahlar.
Bugün benim Elli Yedinci doğum günüm,
Ben yaşadıkça istemem olsun şan ve
ünüm.
En manidar dostumdur benim,
Gam ve kasavetimi kesik uçlu kalemlerle
yazdığım günlüğüm.
27/Eylül/2017