Acep...
Yansa canım
Hiç dinmese hicranım
Çilede
Cefada, edepte
İhlası aramalı vicdanım
Sabır
Ruhumu yüceltmeli
Yeis sineme girmemeli
En yakın
Yegane Yar edinilmeli
İlim, irfan felaha erdirmeli
Bilinç
Her ne olursa olsun
Yenilenmeli, zan silinmeli
Sihrine
Adanmak istediğin
Kimse ruhuna hitap etmeli
Nefsin
Her lahzada senin
Gafletini beklediği bilinmeli
Peki,
Alıp götüren zamana
Nasıl bahane ile nazar etmeli
Bir ömrün
Hikayesi yazılmaktadır
Aklın, iraden, nefsin niçin vardır
Hal
Ehlinden aşkı dinlerim
Sözlerin tesirinde ibretle irkilirim
Halden
Nükseden hakikati
Düşündükçe mahcubiyetle eririm
Ölümü
Nasıl korkuyla beklerim
Demek ki aslımdan uzak biriyim
Ezberi
Taklidi, hurafeyi neyleyim
Hakikate şahit oldukça edep eylerim
Bilmem ki..
Neden böyle mecnun bir haldeyim
Gönlün tutuşan sözlerini kime söyleyim
Ah dedirten
Beklenti ve arzuları şimdi neyleyim
Basireti, feraseti zaafa mı teslim edeyim
Ruhumu
Vicdanı mı, irade mi nasıl yok bileyim
Aklı karartan hırsa, hınca mı razı geleyim
Boşver
Yaşamak budur diye haz için
Keyfiyet ve hadsizliği hakkımdır bileyim
Sabrı
Çaresizlik olarak mı göreyim
Külfetin, çilenin acısını kadere mi yükleyim
Neden
Bir ömür olarak teslim edilen
Hayatın derdi, hastalığına razı gelmeyeyim
Şikayet ve asiliği
Nasıl ve hangi hakla dile getireyim
Her zaaf, zafiyetin bedelini elbet ödemeliyim
Kırk yaşına
Kadar her türlü yanlışı seçeyim
Sonra takat kesilince lekelerden arınmak için
Bir aş evi yapmak
Veya umre ve dahi hacca giderek
Veballerin den arınmış olmanın saflığına itibar edeyim
Mustafa Cilasun