Öyle anlar vardır ki
Zamansız yaşanır
İçini acıtır,
Ağırlığı sinenin üstüne çöker
Nefesin kesilir,
Boğulursun
Öyle anlar vardır ki zamanda
Yaşamak istersin
Yaşayamazsın
Tatlı bir düş olarak saklı kalır düşüncelerinde
Düşlerinin içinde kaybolursun
Öyle anlar vardır ki yaşamda
Unutmak istersin
Unutamazsın
Çaresizliğinin içinde bir başına yoğrulursun
Öyle anlar vardır ki
Uğruna her şeyi yakmak, yıkmak istersin
Yakamazsın,
Yıkamazsın
İşte o an benliğinde güçsüzlüğünü hissedersin
Perişan olursun
Yıkılırsın
Öyle anlar vardır ki
Yaşadığın ömür içinde
Keşke dersin
Keşke gelmez olsaydım dünyaya
Ama gelmişsindir işte
Yaşamak zorundasın
Öyle anlar olur ki
Öfkeyle isyan etmek istersin
Edemezsin,
Susarsın
Sessizliğin hükmünde dalıp gidersin
Ömrünün sonuna kadar
İç âleminin hesaplaşmasında kendinle boğuşursun
Öyle anlar gelir ki
Her şeye lanet edersin
Yaşadığına,
Yaşanmışlığa,
Yaşayacaklarına
Dağılmışsındır
Parçalanmışsındır
Bu dağılmışlığın içinde her şeyden vazgeçerek
Parçalarını bırakıp gitmek istersin
Gidemezsin
Olduğun yere mıh gibi çakılır kalırsın
Öyle anlar vardır ki
Duyguların donar,
Düşüncelerin kararır
Duygularının kaskatılığında
Kördüğüm düşüncelerinle hesaplaşırsın
Öyle anlar her zaman vardır
Ve o anlar hep yaşanır
Kimi anlarda düşüncelerini dinlersin
Kimisinde duygularının sesini
Bazen de yürek sesin.
Dinçer Demirel