Bir çok genç arkadaşım kalem oynatıyor
gerek şiir gerekse düz yazı olarak sitelerde ve bir dolu edebiyat
ortamlarında... Bir çoklarının basılmış kitapları var şair, yazar olarak.
Çeşitli şehirlerde ki kitap fuarlarına imza günlerine katılıyorlar. Az ya da
çok okurları takipçileri var. Bu iş, yazı yazmak gerçekten çok sabır da isteyen
meşakkatli bir eylemdir... Hani derler ya ''Sabırla koruk üzüm olurmuş.'' O
hesap bizimkisi de...
Yazan arkadaşlarım, kendi bilgisi ile
doğru orantılı olarak, okuyorlar, yazıyorlar. Aralarında çok yeteneklileri
olduğu gibi, laf olsun torba dolsun diye yazanlarından tutunda, arkadaş bulmak
için yazıp çizenlerine kadar her çeşit yazar ve şair adayı da var. Bilsinler ki
yazmak soylu bir eylemdir. Asla hafife alınmamalıdır. Yazmak kendini aşmaktır,
bazı zaman vatan sevgisi ile insan sevgisi ile coşmaktır, kimi zaman yatağından
seller gibi taşmaktır... Bazen bir köy meydanında yanakları al al bir kızın
başında ki yaşmaktır, siz onu yazıp da yaşatırsınız, ölümsüz kılarsınız hem
kızı, hem de başında ki yaşmağı...
Yazı yazmak okumak ile beraber
yürütüldüğü zaman daha da bir güzel eyleme dönüşüyor mutlaka. Bir yazarı
okumak, onun hayatına balıklama, sorgusuz sualsiz dalmaktır da aynı zamanda.
Çoğu zaman büyük yazarlar eserlerinde kendilerinden de bahsederler,
yaşadıklarını, hayattan özümsediklerini eserlerine aktarırlar. Genç arkadaşlar
hangi tür yazıyorsanız yazın... Şiir mi, makale mi, hikaye mi, deneme mi? Belki
de bunların hepsinde birden de kalem oynatıyorsanız, mutlaka o edebi türün
ileri gelen tanınmış yazarlarının kitaplarını okuyun. Beyniniz her bilgi ile
dolduğunda da parıl parıl parlayacak ve o parıltıyı sizler daha sonra
çevrenizdekilere bir ayna gibi akis ettireceksiniz, bunu unutmayın sakın...
Değişik şairleri ve yazarları okumadan
yazmaya çalışırsanız hem şiirde hem de nesirde belli bir ilerleme
sağlayamadığınız gibi konu çeşitliliği ve derinliği de elde edemezsiniz bir iki
konunun etrafında döner durursunuz dolap beygiri gibi... Bu da zamanla okunma
oranlarınızın ve takipçilerinizinde azalmasına yol açacaktır mutlaka... Honor'e
De Balzac ''Bilginin efendisi olmak istiyorsan çalışmanın kölesi olmalısın.''
demiştir...
Okuyan ana babalar, mutlaka
çocuklarınıza ilkokul sıralarında okuma alışkanlığını kazandırın.
İnsanlarımızın ve milletimizin bütün kurtuluşu, bütün geleceği buna bağlı
unutmayın. Çok küçük yaşlarda kitap okumaya alışan çocuklarınızın beyni bilgi
ve kültür ile dolduğu zaman bir şeyler yazıp çizmeye başlayacaklardır ileri ki
zamanlarda... Onların içinden çıkacak iyi öykücüler, şairler, denemeciler
mutlaka edebiyat dünyamızda ki yerini alacaktır...
Sizler, bizler yazdığımız zaman
insanlara bir şeyler verebiliyorsak, inanın bu maddi kazançtan çok daha
önemlidir... Bunun verdiği iç huzuru ve manevi doygunluk, o yazdığınız kitabın
size getirdiği maddi kazancın yanında lafı bile edilmeyecek bir konudur.
Okuduğunuz zaman gözleriniz yorulsa da beyniniz ve ruhunuz azami derecede
dinlenecek ve doyurulmuş olacaktır... Genç arkadaşlar okuyun ki daha çok
yazasınız. Okuyun ki siz bize lazımsınız... Hepinize sevgi ve saygılar...