/Acılardır insanın yüreğini dağlayan, bağrını yakan
Acılardır insana gözyaşı döktüren, yaşadığını hissettiren/
...
Kimi zaman hayatın derinliklerine öyle dalarsın ki
Uğraşırsın,
Çabalarsın,
Çıkmak istersin
Ama nafile
Çıkamazsın
Bazen de öyle sığ anına denk gelirsin ki
Yalvarırsın
Yakarırsın
Dualar edersin
Yaşadığın sığlıktan kurtulmak istersin
Yalvardıkça,
Yakardıkça
Sığlığın girdabında boğulur gidersin
....
Düşünüyorum da
Daha dün gibiydi çocukluğum
Ağaçlarla çevrili bahçede koşmalarım, oyunlarım
Koskocaman aileydik
Evin duvarlarında yankılanırdı kahkahalarımız
Sıcacık odada neşeli sohbetlerimiz
Babamın hiç aksatmadan lambalı radyodan haberleri dinlemesi,
Arkası yarın, radyo tiyatrosu gibi programlar
...
Yemyeşil ağaçların gölgesi altında yere serilmiş kilim üzerinde
Dumanı gökyüzüne yükselen mis gibi kokan semaver çayını yudumlarken
Halen hafızamda capcanlı o an ki sohbetler,
Unutulmayan anıların her daim özlendiği hayatın derinliklerine dalıp giderken
Babamın bahçe kapısından girişi,
Babamı sevinçle, güler yüzle karşılayışımız
Annemin ocakta yemek yapışı
Yemeklerin mis gibi kokusunun mutfağın dışına taşarak bahçeden gökyüzüne uzayışı
Sofra hazırlanırken tabak ve kaşık seslerinin yankılanışı
Ailece sofraya oturuşumuz,
Hey gidi günler hey,
...
İnsanın yüreğini dağlayan, bağrını yakan
Gözyaşı döktüren, yaşadığını hissettiren
İnsana insan olduğunu hissettiren acılar ve anılarmış,
...
Hayat ne kadar derin yada sığ olursa olsun
İster derinliklerine dal
istersen sığlıklarına
Gerçeklerinden kaçamazsın
...
Düşünüyorum da
Anılarımız, özlediklerimiz, hasretlerimiz, mutluluklarımız
Hayatın derinliklerinde saklı,
...
Anladım ki
Hayat acımasız olduğu kadar derin
Vurdumduymaz olduğu kadar da sığmış
Dinçer Demirel