Biliyorum, onun ile şimdiye kadar çok mutlu zamanlarınız geçti. Hiç bir zaman size itiraz etmedi. Çağırdığınız zaman hemen yanınıza gelirdi, aydınlıktı içi... Sizi içine aldı mı mutlu olurdunuz. Ama artık kendinizi de düşünmek zorundasınız. Hep onun ile birlikte olarak mutlu olmazsınız. Daha başka seçenekleri de denemeniz, zorlamanız lazım... Bunu yaptığınız zaman inanın hem daha sağlıklı olacaksınız hem de daha mutlu bir ömre adım atacaksınız... Nasıl aldattım onu, diye de düşünmeyin sakın. Nasıl olsa onun ile de başka başka kişiler her saatte bir araya gelecek, kaçınılmazdır bu...


Bırakın artık, şu çok katlı apartmanlarda oturanlar asansöre binmeyi, boşayın gitsin şu asansörü. Çok kolay ''Asansör boş ol.'' deyin yeter. Ondan sonrada kaçıncı katta oturuyorsanız oturun; ister yirminci kat, isterse beşinci kat, tabana kuvvet, hadi çıkmaya başlayın bakalım birer birer merdivenleri de ense tıraşınızı görelim... Hem merak etmeyin, sizin gibi asansörü boşayıp da merdivenden inip çıkan başka komşularınızda vardır illa ki... Onlar ile de sohbet edersiniz bol bol inip çıkarken merdivenleri değil mi? Ne güzel olur hem de?


Asansör de bozulur mu ondan vazgeçmenize? Hiç zannetmiyorum; hem bozulursa da bozulsun, sağlığınız mı daha önemli yoksa asansörün size bozulması mı? Canım hem siz binmiyor iseniz bile bir sürü inip binen var, o da onlar ile idare etsin...


Birinci, ikinci kat gibi alçak katlarda oturuyorsanız sizin inip çıkmanızın size pek de faydası olmayabilir mesafe kısa olduğu için, o zaman da gözünüze bir yüksek kat kestirin, onuncu ya da on beşinci kat gibi, oraya kadar çıkın, sonrada aşağıya inin yavaş yavaş. Nasıl ama bende ki akıllarda... Millet aklını kiraya veriyor, fikirlerini satıyor, bende para pul bile istemiyorum yahu amme hizmeti benimkisi, maksat muhabbet olsun...


Geçen gün on ikinci kata yürüyerek çıkarken çok güzel bir edebiyat sohbeti yaptık komşum Oğuz Bey ile... O da okumayı çok seviyormuş, ara sırada naçizane benim gibi bir şeyler karalıyor imiş. Nazım'dan Zülfü Livaneli'den girdik, Pablo Neruda'dan, Aziz Nesin'den tutun da Freud'a kadar konuştuk. Bilgilerimizi birbirimize aktardık. Çok hoştu sohbet...


Bazen elinizde, çarşı, pazar poşetleri olabilir, o zaman bile merdivenleri yürüyerek çıkmaktan asla taviz vermeyin, vazgeçmeyin. Bunu yaparken de haftada bir tartılmayı unutmayın sakın. Kilonuza bir bakın, haklı değilsem de gelin bana her istediğinizi söyleyin. Apartmanda da herkes merdivenleri yürüyerek çıkmaya başlarsa, bu seferde asansör bunalıma girebilir, bunu da kolayı var, komşularla aranızda zaman zaman asansöre binme seansları düzenleyin, o da küsmesin değil mi? Asansörü boşadıktan sonra, uzun zaman aranızda soğuk rüzgarlar esmeli... Bazen kapısının aniden açılıp sizi cezbetmesine, kendine çekmesine sakın prim mirim vermeyin. Sonra merdivenden çıkmaları unutup da gaflete gelip, bir binersiniz, düğmeye de bastınız mı, babalara geldiğinizin resmidir. Ben diyeyim de siz yine de dikkat edin. 

( Boşayın Gitsin Hiç Düşünmeden başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 9.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu