Sporda yaşanan gerilim dolu günler ve olaylar artık çığırından çıktı
farkındaysanız. İnsanlar artık spor müsabakası seyretmeye değil, bağırıp
çağırıp deşarj olmaya gidiyor maçlara. Hepimiz aynı göğün altında aynı ülkenin
vatandaşlarıyız, öyle ise bu öfke bu kin niye ve kime? Yakınlarımdan biliyorum
takımı yenildi mi psikolojisi bozulan uyku uyuyamayan insanlar var. Nereye
kadar bu fanatiklik, nedir bu vurdumduymazlık ve aymazlık? Bir maç için toplumu
bu kadar germenin, insanlara saldırmanın, dövmenin akla mantığa uyan bir tarafı
var mı? Ne yapıyorsunuz arkadaşım siz? Yurdumuzda insanlar karısı ile kızı ile
bir futbol maçına gönül rahatlığı ile gidemeyecek mi? O hakemlik yapan genç
insanlar bir sürü ruh hastası dengesiz insandan ağza alınmayacak küfürler yemek
için mi hakemlik mesleğini seçtiler? Anlamak gerçekten zor...
Futbolun ve fanatikliğin bir zamanlar zirvesinde olan İngiltere'de sahalarda
tel örgüleri kaldırdılar bildiğim kadarıyla birçok stat da. Biz neden
yapmayalım bunu. Ayrıca kötü tezahüratı da bir şekilde önlemenin yolları vardır
mutlaka. Koyarsınız stadın her tarafına kameralar ve sahaya bir şey atanı,
hakeme ana avrat küfredeni ömrü billahi bir daha maçlara almazsınız olur biter.
Öyle salaklar var ki hakeme kızıp cep telefonunu atıyor sahaya...
''Ölmeye ölmeye geldik'' diye bir tezahüratı benim aklım ve mantığım kabul
etmiyor. İnsanların uğruna feda edebilecekleri canları varsa o can ya vatan
için ya da din için olabilir ancak. Bileklerini kessen kanı sarı kırmızı
akarmış yok efendim siyah beyaz akarmış ya da bordo mavi akarmış. Dangalak,
denemesi bedava, kes de gör bakalım. Kanın rengi her yerde kırmızıdır...
Diğer spor dallarından basketbol ve voleybol seyircisi futbola nazaran daha
kültürlü ve daha olgun görünüyor. Ben hiç bir voleybol maçında ya da basketbol
maçında seyirciden ölmeye geldik diye bir tezahürat duymadım şimdiye kadar ya
da bir basketbol maçına döner bıçağı ile girene de hiç rastlamadım dersem
yanlış konuşmamış olurum.
Bu ülkede artık spor müsabakalarında taraftarlar hangi takımdan olursa olsun,
ister Fener bahçeli, ister Galatasaraylı, isterse Beşiktaşlı veya herhangi bir
takımdan karışık oturabilmeliler tribünlerde. Herkes birbirine saygı göstermeyi
ve tahammül edebilmeyi öğrenmelidir. Bu fanatiklik böyle sürüp gidemez. Toplumu
o Fenerbahçeli bu Cimbomlu bir diğeri bilmem hangi takımdan diye kamplara
bölmenin bir anlamı yok.
Spor dostluk ve kardeşliktir. Her zaman içinde böyle kalmalıdır. Bizim
ülkemizde ki kadar hakem kararlarına itiraz eden sporcular acaba başka ülke de
var mı diye düşünmüşümdür hep? Yabancı maçları da izliyorum çoğu zaman, adam
elleri arkasında kırmızı kartı yiyince dönüp çıkıyor sakin sakin. Doğrusu da
budur zaten. Hakemin düdük çalıp da karar verdikten sonra o kararını
değiştirdiği bir olay yoktur ya da varsa bile tüm futbol tarihinde bir ya da
iki tane istisnai durumdur. Dileyelim ki fanatiklik aramızda ki sevgi ve saygı
bağlarını azaltmasın. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...