** Yanlıştan doğruya gitme imkânı vardır, ama yalandan doğruya gitmek imkânsızdır.
** Doğruların farkına varmak, doğruları görmek, doğruları bilmek, doğruları savunmak, doğrulara ulaşmak, doğruları yaşamak aynı şey demek değildir.
** Doğru mu yanlış mı oldukları tartışmalı ama yıllardır duyduğumuz bazı uyarılar: Sorma kızarlar, bakma alınırlar, görme utanırlar, duyma pişman olurlar, bilme kıskanırlar, alma ihtiyaç duyarlar, verme incinirler, gelme rahatsız olurlar, gitme özlem duyarlar, bağırma korkarlar, koşma yetişemezler, aratma bulamazlar, okutma yoldan çıkarlar, gösterme özenirler, söyleme duymak istemezler.
** Yanlış olmasaydı, doğrunun kıymeti bu kadar bilinir miydi?
** Sözün ağırlığı güzelliğinde değil, doğruluğundadır.
** Doğruluk için ödül bekleyenin, doğruluğu tartışmalıdır.
** Doğru kullanılmayan kalem, başa beladır.
** Yeminle söze başlayan, konuşmasını yeminle bitirir. Aradaki söylediklerinin de çoğu yalan, azıcığı da doğrudur.
** Doğruyu arada sırada saptırabilirsin hatta yere de düşürebilirsin. Buna rağmen doğru ne yapar eder gene de doğrulur ve ayağa kalkar.
** Doğrudan yana olduğunu söyleyenlerin çoğu, maalesef doğru söylemiyor.
** Namussuzlar, korkak namusluların gölgesinde yaşarlar; cesur namusluların denizinde ise boğulurlar.
** Tehlike denizinde gemisini yüzdürebilen kişi cesurdur.
** Gerçekten de aynaların dürüst olmasını isteyen, kaç kişi vardır?
** Asaletini sakla. Böylece sendeki asaleti görmek istemeyenin düşmanlığını engellemiş olursun. Görmek isteyen ise zaten gizliyken de görür.
** Uçurtma yere çakılınca, rüzgâra güvenilemeyeceğini anlar.
** Salak bile, salaklığına bakmadan kandırabileceği kendinden daha salak birini arıyor.
** Fikri olanın, kurşun atmaya ihtiyacı yoktur.
** Kör bıçağın varsa, bileyi taşını yanından eksik etme.
** Yelken rüzgâra kafa tutamaz, çünkü tutarsa ne olacağını çok iyi bilir…
** Alçak, kendine kul köle olacakları, alçaklar arasından seçer.
** Soysuzda yürek de yoktur, kafa da. Buna rağmen yaşayan bir canlıdır. Hayret!
** Batan gemiyi önce terk ettikleri için farelere kızanlar, gemiyi en son terk etmesi gereken bazı kaptanlar da aynı şeyi yapıyorlar. Onlara ne diyeceksiniz?
** Zorba, sadece zordan anlar. O nedenle, her işini zorla yaptırtır ve zoru görünce de kaçar.
** Aldattım zanneden, aldatıldığının farkında olmaz.
** Beni en çok aldatanı aramaya çıktım. Aradım, aradım ve sonunda kendime ulaştım.
** Çıkarı için göklere çıkaran dalkavuk, çıkarı için yerin dibine de batırır.
** Horozun efeliği, bıçak boğazına değinceye kadardır.
** İftira, atılanın değil atanın üzerine daha fazla pislik sıçratır.
** Korktuğunu en çok belli etmemeye çalışanlar, korkaklardır.
** Balcı arıdan korksaydı, bal alamazdı.
** Meydan boşken, meydan okudum.
** Yatağını bozduğun dere, bir gün mutlaka intikamını alır.
** Söylemediklerimle, söyleyemediklerim aynı şeyler değildir.
** Zayıf yanını başkalarına ister göster, ister gösterme; ama kendin mutlaka gör.
**Özünde doğruluk olmayanın sözünde doğruluk aranmaz.
**Doğruluk güneşi doğduğunda ayırım yapmaz, yalancıları da aydınlatır.
**Doğru adam; bazı yerlerde değil her yerde, bazı zamanlar değil her zaman doğrudur.
**Her insanın kalbinde bir pusula vardır. Fakat her insan buna rağmen doğruyu bulamaz. Çünkü kiminin pusulası doğru yönü, kimininki ise yanlış yönü gösterir.
**Devrim yapabilmek için bilgi ve yetenek yetmez, cesaret de gerekir.
**Korkma, cesaretini topla ve geçmişteki hatalarına bir göz at. Ne görüyorsan bunların hepsi senin tecrübe hanene yazılacaktır.
**Ezik insan şimdi güçsüzdür, cesaretsizdir; ama güçlü olduğunu zannettiğinde cesaret de bulacak ve ezmeye başlayacaktır.
**Umut cesur insanlarda bulunur. Korkaklar ise hep umutsuzdurlar.