Nasıldır bilir misin?Tüm sözlerin ciğerine bir çengelle asılması
Aralandıkça dudakların
Ciğerinin kanaması..
Isfahan ne zaman duysan sesini
Yıkılıyor barışın köprüleri
Vakarlı gülüşlerim donuyor
Taş bir heykele kazınmış gibi
Pürmelâl yüreğimde hercai bir gül
Yaprakları isyanda ,goncası zehir
Isfahan şu hadsize haddini bildir
Akıtırım kanımı bu günden düne
Hiç bir şey imkansız değil
Ayak altına düşmüş gökyüzü
Nasıl seni mavi gibi seveyim
Başımın üstünde mezbelelik kaldırımlar
Başım zonkluyor
Vurma ayaklarını öyle sert yere
Biraz kirlisi var vereyim
Hep kıyılarda yaşadım
Hep kıyılardan seyrettim hayatı
Denizin kumunu
Lüks mağazaların camını
Sevişenlerin profilini
Gülüşünlerin boyunu
Sabahın soğuğunu
Gecenin körünü iyi bilirim
Inan Isfahan tek gerçek bu ..
Isfahan sen yorulmuş şehirlerin
Nasıl gebe kaldığını bilir misin?
Azaları eksik veletlerin
Sokaklarda nasıl ağladığını
O zaman eğrelti durur aşk üstünde
Fazla gelir anlıyor musun?
Bir an
Çıkarıp bir elsiz ayaksıza versem diye geçse içimden
Kendime yalan söylüyorum
İnadım kırılıncaya kadar soracak mısın?
Beni bu Issız kıyıda vuracak mısın?
Sana düğümlenmiş bir sözden
Matem soysam
Terkedilmişlik gibi özgür
Yalnızlık gibi şaşkın
Aşk gibi çaresiz
Sobanın üstüne de kestane koysam
Mutluluk gibi yalın
Minnet gibi sıcak
Gülümser gibi istemeden
Bir rüyasın biliyorum