Vurulduğum yerde bırakın beni…
Gidiyorum artık kararım karar,
Yollarda engeller bende hüzün var,
Gelmeyin peşimden sonuna kadar,
Yorulduğum yerde bırakın beni…
Her günüm kapkara bir zindan gibi,
Basmakalıp her şey sıradan gibi,
Rüzgâra kapılmış bir fidan gibi,
Kırıldığım yerde bırakın beni…
Uzak diyarlarda bulursam mekân,
Düşmanımdır o gün karşıma çıkan,
Bir gönül tahtına olursam sultan,
Kurulduğum yerde bırakın beni…
Zamandan habersiz aylar gibiyim,
Kısrağına hasret taylar gibiyim,
Boz bulanık akan çaylar gibiyim,
Durulduğum yerde bırakın beni…
Gelemedim mutlulukla yan yana,
Acılı bir hayat revaymış bana,
Kaderime kızıp bütün cihana,
Darıldığım yerde bırakın beni…
Beni bütün kahrı sarsa da arşın,
Dimdik duracağım her şeye karşın,
Yerle bir ederse bir kahpe kurşun,
Serildiğim yerde bırakın beni…
Çiçekler açarsa hazan bağımda,
Baharı görürsem umut dağımda,
Yeniden doğmayı başardığımda,
Dirildiğim yerde bırakın beni…
Feryadımın aksi vurunca dağa,
Matemin cemresi düşer yaprağa,
Sessiz bir ayinle kara toprağa,
Verildiğim yerde bırakın beni…