Sultan Selim Han, 1514 baharýnda çýktýðý Ýran Seferi’nden 1515 yazýnda döndü. Sefer dönüþünde Ýstanbul’da devletin idari, siyasi, askeri, sosyal, iktisadi ve ticari meselelerinin halline baþladý. Sefer esnasýnda meydana gelen hadiseleri bütünüyle tetkik ve tahkik ettirdi. Devlet adamlarýný tek tek huzuruna çaðýrýp, hadiselerin sebep ve suçlularýný tespit etti. Yeniçeriler, suçlarýný anlayýp, "hepimiz günahkarýz"  diyerek, padiþahtan af istediler. Hadiseleri kökünden halletmeye azimli olan Padiþah, tahkikatý derinleþtirerek suçlularý tespit etti.

Hadiselerden Kazasker Tâcizâde Cafer Çelebi, Ýkinci vezir Ýskender Paþa ve Ocaktan Sekbanbaþý Balyemez Osman Aða suçlu bulunarak, huzura çaðrýldý. Bizzat Cafer Çelebi’ye:
-“Ýslam askerini itaatsizliðe ve isyana tahrik edenin cezasý nedir?” diye fetva istedi; O da: 
-“Eðer sabit olursa cezasý idamdýr” deyince:
- “Senin fesadýn, bence gerek lâhikan ve gerek sabýkan sabittir ve kendi hakkýndaki fetvayý kendin verdin” diyerek suçlularý Divân-ý Hümâyun önünde idam ettirdi