İNTİZAM DÜZEN VE KURAL
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 13 Mart 2018
………………………………………………..
İntizam- düzen ve kural; İnsan
hayatında önemli bir yer tutar. İntizam
düzen ve kurallardan anlamayanlar, her ne olurlarsa olsunlar, hangi makamda olurlarsa olsunlar, hayatta her
zaman zorluklarla karşı karşıya kalırlar.
Kendileri ile ilişki halinde olanları da zor duruma
düşürürler. Düşüncemi burada küçük örnekler
vererek anlatmaya çalışacağım. İnşallah okurlarımın başlarını ağrıtmam.
Bundan birkaç gün önce, aile doktorumuz
Dr Şefika Kılıç Hanımefendinin kapısında sıra bekliyordum. Ekranda beş
isim çıktı. Başta benim ismim, ama içeride bir hasta vardı. Bir
genç, elinde bir dosya, ama dosyanın
ne olduğunu bilmiyorum.” Dayı Ahmet
Ayaz sizsiniz değil mi”, Dedi.
Ben evet demeden, müsaadeniz ile deyip içeriye doktorun yanına girdi. İçeride Doktor hanım ne dedi bilemiyorum. Her halde sıradakinden izin
aldım, demiştir. Bu durum nezaket kurallarına
uymaz, hem de çok ayıp bir şey.
Daha doğrusu olmaması gereken bir şey.
Caddelerde
karşıya geçmek için, kırmızı ışıklarda beklerken, yeşil ışık
yanmadan, küçük bir boşluk bulunca, vatandaşlar, şeyden çıkan şey gibi, araçların
arasına dalıyorlar. Hem de kural tanımadan. Hal bu ki bu olaylar trafik kazalarına neden olup, ölüm ile
sonuçlanabilir. Bazı kişiler, bir kuruluşun kapısına geldiklerinde, güvenlik
görevlilerine kendilerini tanıtıp,
kimlik göstermeden, aç kıpıyı, ne duruyorsun? Beni tanımadın mı? Ben personelim, ben polis memuruyum, ben şuyum veya buyum, falancayım, beni nasıl tanımazsın
gibi sözler ile münasebetsiz davranışlarda bulunurlar. Hey kendini bilmez adam; Farz et ki sen
cumhurbaşkanısın. Hava attığın kim?
Ekmek parası için, üç beş kuruşa çalışan birileri değil mi? Aşık Mahzuni Şerif bir türküsünde der ki: “Sanma ki
zalimin zulmü ün olur”. Bir garibana hava atmak ile, hiç bir kimse, üne kavuşamaz. Adını
rahmet ile anıyorum, hem de babayiğit
insan. Dikkat et, bak, “Baba- Yiğit”
diyorum bakınız. Sani Konukoğlu’’nun bile hava atması yoktu.
Mekanı Cennet olsun.
Bakınız size güzel bir
şey anlatacağım. Gaziantep Üniversitesinde
Rektör Hoca Prof.
Dr. Ali Gür Hocamızın
oğlu, Gaziantep Üniversitenin Kapısına
geldiğinde, üniversiteye girmek için, kibar ve nezaketli bir şekilde
kimliğini gösteriyor. Görevli kimliğine baktığında soyadından fark ederek, Rektör Hocamızın bir yakını
olmalısınız. Yoksa oğlu musunuz dediklerinde, evet” Diyor”.
Zat’ı muhterem, burada beni tanımadınız mı ? Gibi sözler ile hava atmıyor. Bahse konu olan gencimizi tanımam
ama, kimden doğma, ve kimin temiz
sütü ile büyüdüğünü çok iyi biliyorum ve saygı duyuyurum. Eh Rektör Hocamız Prof. Dr. Ali
Gür’e de, böyle bir evlat yakışır.
Saygıdeğer okurlarım;
Zamanın Maliye Bakanı Sayın
Mehmet Şimşek Beyin, Ramazanda iftar
çadırına oturmadan önce yemeğini kendi
eliyle alması, insanlarımıza insanlık bakımından en güzel bir örnek değil
midir? Büyüklük ancak bu kadar olur diye düşünüyorum. Allah kendisinden razı olsun.
Üniversitemizin bazı birimlerinde bilip ve yakından tanıdığım, çok değerli kimseler var. Eşimi göz ameliyatı yapan Göz Doktoru
Ömer Koyuncunun nezaketine ve hastasına verdiği değere hayran kaldım. Kendisine burada
teşekkür ediyorum, selam ve saygılarımı sunuyorum. Çalışanlarına bir baba, bir kardeş, bir
ağabey şefkati ile yaklaşan bir Güvenlik Müdürü, Hamza Polat olduğunu duyuyorum ve mutlu oluyorum. Bütün samimiyetim ile söylüyorum, Rektör
Hocamız Prof. Dr Ali Gür gibi, Hamza
Polat gibi, Göz Doktoru Ömer Koyuncu gibi zat’ı muhteremlerin, Allah sayılarını
çoğalsın, eksikliklerini de vermez inşallah diyorum. Gaziantep Üniversitesinde.
Bunlar yol yordam bilen ve kurallara bağlı kalan kimselerdir. Kesinlikle
kural çiğnemezler kanaatindeyim. Çünkü
bunların Allah rızası için çalıştıklarına inanıyorum.
Saygıdeğer okurlarım; Beni unutmayın, gelecek sohbet yazımda sizler ile yeniden buluşayım. En güzel ve mutluluk dolu günler, hep ve
hepimizin olsun. İntizam, düzen ve kurallara
uymayı bir prensip etmeniz dileği
ile hoşça ve dostça kalınız diyorum.