FAHRİYE ABLA
Meğer ne güzel günlermiş o
günler be Fahriye abla
Ekmeğin elden suyun gölden olduğu günler
Ahmet Muhip Dranas ’ ın ki gibi
Komşumuz değildin
Ne öylesine açık-saçık,
Nede onun gibi işveli- nazlı
Sen bizim,
Sen Eğitimlilerin Fahriye ablasıydın
Geri getirmek mümkün mü şimdi o günleri
Toplayabilir misin ablası olduğun gülleri
Hani sorardın ya bazen ,
Niye ağlamaklısın niye hep hüzünlü diye
Hayata küskünlüğüm,hüznüm işte bu yüzden
Bir daha “ keşkeler” yaşamamak adına
Zamanı geri çevirmek isteyişim bu yüzden
İşte bu yüzden “Fakat …ne yazık ki..”
Deyişim bu yüzden be Fahriye abla
Ve sormadan yapamıyorum sana da :
Gülay,Pakize ve Fatoş’ lar
Hani nerde deli-fişek, üç silahşör
Hani nerde onlar ve ötekiler şimdi
Andıkça eğitimde geçen günleri
Rüveyde vermişti hatırlarsan beyaz gülleri
İçimde bir burukluk ki sorma..
Biliyorum , anlatmak bir o kadar güç
Anlatmasam kahrolurum,anlatsam sanki suç
Artık ne haziranlar ne eylüller
Sadece Rüveyda ’siz değil,
Sizsiz de geçecek bundan sonraki günler,
Hatta tüm bir ömür boyu
Artık ne haziran üzülmek ayı
Nede eylül beklentilerle sevinmek
Ne acı şeymiş be Fahriye abla
İnsanın sevdiklerini bir daha görememek
Ve ne acı şeymiş hatıralarda bile yaşayamamak
Kaşif Kani ERTÜRK Eğitimci şair yazar