Elinizdeki malla doymaz nefis gözünüz
Size Uludağ gelir bizdeki küçük tepe.
Kırmak dökmek üstüne dildeki her sözünüz
Haraç mezat olanı kullanın tepe tepe.
Menfi tavrımız hiç yok aculculuğunuza
İstediğiniz yönde tüketin hırsınızı.
Elbet ezası yansır çocuk çoluğunuza
Çarptığınız bir kaya çevirir tersinizi.
.
Dünden bugüne gelen nice örnekleri var
Tepeden baktığını onlarda hor görmüştü.
Dünyayı çok kişiye dar etmişlerdi hep dar
Baş ayak etrafına çelikten ağ örmüştü.
Sorduğunuz soruya cevap olmaz denirdi.
Gösterdiğiniz ispat onlar için havaydı.
Ele geçen ganimet çiğnenmeden yenirdi
Bir dikiş bitsin diye kaşıkları kovaydı.
Sofrada helal haram umurlarında yoktu.
Gariban nasibiydi gırtlaklarından geçen.
Daldığını alt eden güç kuvvetleri çoktu
Rabbi düşünmüyordu şeytanla yeyip içen.
Kulaklar tıkalıydı en müstesna tabire
Dinleme desturları omuz başlarındaydı.
Nasıl sığdılar bilmem yattıkları kabire?
Birfâni der son servet mezar taşlarındaydı.
BİRFÂNİ -- Nisan - 2018.
(
Son Servet başlıklı yazı
BİRFANİ tarafından
7.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.