İLK KURŞUN VE KURTULUŞ
Bin dokuz yüz on sekiz, üşüştü azgın itler
İlk kurşunu atarak, birlik oldu yiğitler
Mehmet Çavuş direndi, mertçe kurşunu bastı
Masmavi Akdeniz’den, umut rüzgârı esti
Kurtuluş ateşini, yiğit Dörtyol’um yaktı
Amanos Dağları’nı, hasmın başına yıktı
Ağalar, beyler deyin, Karakese neresi
Kahramanlar ocağı, babayiğit yöresi
Yörükoğlu, Türkmen’i; şahlandırdı kıratı
Nal toplattı düşmana, uçar geçer sıratı
Korkmadı etten duvar, ördü yiğitlerimiz
Muhammet Mustafa’yı, gördü şehitlerimiz
Düştü bir yanılgıya, hayali kurdu Fransız
Çoluk çocuk demeden, saldırdılar apansız
Yüreklerde yanarken, Çanakkale ateşi
Sokar mı toprağına, sizin gibi gebeşi?
Gâvur Dağı Fransız’a, geçit verir mi sandın?
Aklın yok muydu senin, aklı evvele kandın?
Sınanmaz hiçbir vakit, dünyada Türk’ün gücü
Alınacak her zaman, şühedaların öcü
Cennetine ulaştı, eli kınalı kuzum
Daha kundakta iken, boynunu büktü kızım
Ekmeği kanı ile, kardı yiğitlerimiz
Al bayrağı göğsüne, sardı şehitlerimiz
Toroslar’da kükredi, yiğit Gizzik Duran’ım
Yiğitlerin yiğidi, attığını vuranım
Bozat’ın gediğinde, ite pusuyu kurdu
Fransız’ın subayını, Duran alnından vurdu
Türkmen, Avşar boyları, bebelere ağlıyor
Göğsü süt dolu anam, yürekleri dağlıyor
Ankara’da duyulur, çetelerimin şanı
Gazi Mustafa Kemal, okuyacak destanı
Ceddim girdi toprağa, selam durun yatana
Gözlerini kırpmadan,
kurban oldu vatana
Kanlı zinciri vurup, kırdı yiğitlerimiz
Anaların bağrında, kordu şehitlerimiz
Kara Hasan’lar verdi, vatanı için Kanı
Acımasız postala, vermediler imkânı
Ellerinde mavzerler, kızıl kefen giydiler
Onlar vatanlarını, karşılıksız sevdiler
Osmaniye, Dörtyol’da, duyulur ezan sesi
Sünnetsiz gâvurların, kesilecek nefesi
Şüheda kanı yağdı, sevdalıyız toprağa
Hiçbir kara lekeyi, düşürmeyiz yaprağa
Karlı dağlar üşütür, sabahın ayazında
Saflığı temizliği, saklıdır beyazında
Yurduna dokunanı, vurdu yiğitlerimiz
Cennet bahçelerine, vardı şehitlerimiz
Korku nedir bilmez Türk, gösterir cesareti
Binlerce yıl geçse de, yaşamaz esareti
Türk’ü, Kürdü Çerkez’i silahları kuşanır
Mersin, Tarsus, Adana, anlatılmaz yaşanır
Sırayla temizlendi, düşmanların elinden
Altı patlar toplandı, subayların belinden
Beş Ocak’ta yazıldı, Adana’nın kaderi
Dalgalandı ay yıldız, unuttular kederi
Ağlamaz kuzum gayrı, merhem olsun yarana
Minnettardır bu millet, yaraları sarana
Türlü türlü cenklerde, serdi yiğitlerimiz
Kanın son damlasını, verdi şehitlerimiz
Ebedi bitmeyecek, Avrupa’nın sancısı
İz bırakamaz asla, yurdumun yabancısı
Sona erdi cengimiz, bak sarardı haristan
Dindi artık gözyaşı, fışkıracak gülistan
Yükselirken semaya, nurlu yüzüyle şehit
Kutlu yürüyüşüne, yüce peygamber şahit
Uçuyor neferlerim, yüreği iman dolu
Neferlerime açık, her zaman cennet yolu
Vatan için düşenin, arş-ı âlâdır yeri
Düşenlerim başı dik, tamamladı seferi
Katıksız tayınları, yerdi yiğitlerimiz
Vuslat gecelerine, erdi şehitlerimiz
MURAT ÖLMEZ
Yazarın
Önceki Yazısı